Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve DİSK Genel-İş Wan Şubesi öncülüğünde 223 işçinin "İşimizi geri alacağız" şiarıyla başlattığı direniş 68’inci gününde devam ediyor. Sanat Sokağı'nda bir araya gelen işçilerin, 68 gündür sürdürdüğü yürüyüşe polis engel olmak istedi. İşçiler, polislerin ablukaya aldığı Sanat Sokağı'nda açıklama yaptı. Eylemde, “223 işçinin haksız ve hukuksuzca işten çıkarılması kabul edilemez. İşimizi geri istiyoruz. Direne direne kazanacağız” yazılı pankart taşınırken sık sık, “Hırsız kayyım Wan’dan defol”, “Berxwedan jiyan e kayyım talan e” ve “Hak, hukuk, adalet” sloganları atıldı. Basın açıklamasına kentte bulunan sivil toplum örgütleri ve çok sayıda yurttaş destek verdi. Açıklamayı işten çıkarılan işçilerden Sinan Koç okudu. 

 

Hak hukuk adalet şiarı ile başlattıkları direnişin 68 gününde olduklarını ifade eden Sinan Koç, “Yaşadığımız mağduriyet, hukuksuzluk ve emek gaspı iki ayı geçti. Bu süre içinde her gün ısrarla yalan politika ve algı operasyonuyla karşı karşıya olduğumuzu muhataplara, hukukçulara ve kamuoyuna anlatmaya çalıştık. İşimizi alana kadar da devam edeceğiz. Demokrasi sandıktır, sandık iradedir. İrade esastır. Bu çıkarmalar arşiv soruşturmaları gerekçe gösterilerek yapılmış ise de biz biliyoruz ki yaklaşım ideolojik ve kimliksel yaklaşımdır. Hukukun, mahkemenin hak verdiği insanların çalışıp çalışmayacağına karar verme yetkisi bir memurun inisiyatifinde gelişmiş ise hukuk ayaklar altına alınmaktadır.  68’inci günümüzde bir kez daha soruyoruz. Bizim yerimize alınan kişilerin nasıl alındığını, kimlerin yakını olduğunu ne zaman açıklayacaksınız? En son imza attırılan engelli arkadaşlarımızın işe iadelerinin neden ve kimin yüzünden yapılmadığını, yetki çatışmasının olup olmadığını kamuoyuna ve biz işçilere açıklayacak mısınız? Bu işçi kıyımını kendi rantları ve çevrelerini işe almak için yaptıklarını biliyoruz” diye konuştu

 

‘WAN BİZİMDİR EMEK BİZİMDİR’

 

Çalışan bütün işçileri adaletin herkese lazım olacak gerekçesi ile işçileri dayanışmaya çağıran Koç, “TBMM’nin, tüm ülke insanlarının ve acıyı yaşayan insanlarımızın büyük bir çabayla sahiplendiği barış ve demokratik toplum süreci önünde engelsiniz. Bu tutum ve pratik barışı istememek ve süreci sabote etmektir. Wan’dan Yetkililere bir kez daha soruyoruz oluşan barış ve demokrasi havasını Ulaş Akhan gibi kişilikler istemiyor. Artık yetkililerin bu zihniyete dur deme vakti geldi ve geçti. Sosyal medyada  seçilmişlerimize ve hakkımızda kendi kimliklerini gizleyerek alçakça saldıran kendini bilmez troller ve hadsizlere sesleniyoruz. Seçilmişler bizim iradelerimizdir. Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan bu halkın iradeleridir. Biz buradayız alanlardayız halkımızın yanındayız. Korkakça kendi kimliğinizi saklayarak söylediğiniz iddiaları ispatlamazsanız alçaksınız. Gerekli yasal girişimleri de avukatımız aracılığı ile başlattığımızı da bilmenizi istiyoruz. 223 işçi bütün yaşam süreçleri işlenip tamamlanarak hakkı ile girdi. Rüşvetle pazarlıklara girenler seçime 12 saat kala girişi yapılanlardır. Toplum nezdinde bu gerçek bilinmektedir. Wan bizimdir, emek bizimdir, kayyuma ve rant çevresine geçit vermeyeceği. WAN emeğe sahip çıkıyor, kayyuma hayır diyor. 223 işçinin mücadelesi, bu kentin ve bu ülkenin bütün emekçilerinin mücadelesidir. “ dedi