Çiğdem Doğu: Kadın iradesi olmadan sosyalizm olmaz

img

HABER MERKEZİ - Barış ve Demokratik Toplum Sürecine dair konuşan KJK Üyesi Çiğdem Doğu, komünleşmenin önemine değinerek, “Bu komünleşmenin gerçekten kadının ve toplumun iradesi haline geldiği yer, o hançerin kadının sırtından çekildiği yerdir” dedi. 

 
Yeni Yaşam gazetesinden Nezahat Doğan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın kadınlara yansımasını Komelên Jinên Kurdistan (KJK) Üyesi Çiğdem Doğu ile konuştu. 
 
“Abdullah Öcalan’ın ‘Toplumun özgürleşmesi ancak kadının özgürleşmesiyle mümkün olabilir’ dediği yerde, kadın hareketinin yürüttüğü mücadele ve geldiği hatta baktığınızda ne görüyorsunuz?” sorusuna yanıt veren Çiğdem Doğu, “Bu çok temel bir soru ve mücadelemiz de bunun bir cevabını teşkil etti. Kürdistan’da özgürlük mücadelesinin verilişi, aynı zamanda kadınların özgürlük mücadelesinin verilişi; bilimsel açıdan da ispatlı bir gerçeklik oldu. Gerçekten slogan gibi geliyor, fakat Jin, Jiyan, Azadî kadın ve yaşamdır. Yaşam; toplumsallığın ve komünal olarak birlikte yaşamanın ortaya çıkardığı bir gerçekliktir. Kadın demek, toplum demek; kadın demek, yaşam demektir. Bu mücadeleyi, Önderliğin tarzıyla; özgün ve özerk kadın örgütlenmelerini oluşturarak, toplum mücadelesini yürütmek, sosyalizm mücadelesini yürütmek, Kürt ulusal kurtuluş mücadelesini vermek; bunun için de kadının özgün ve özerk örgütlenmesini geliştirmek, toplum ve kadın diyalektiğini çok muazzam bir biçimde ortaya çıkardı. Çünkü toplumsallığı öldüren, erkek egemen zihniyettir. Egemen olan, tahakküm eden; şiddeti ortaya çıkaran, sömürgeci devletlerin zihniyetidir. Savaşları ve egemenlik mücadelelerini ortaya çıkaran da bu anlayıştır” dedi. 
 
'ERKEĞİN HÜKMETTİĞİ YERDE SOSYALİZM OLMAZ'
 
Abdullah Öcalan’ın reel sosyalizmi çok kapsamlı değerlendirdiğini belirten Çiğdem Doğu, “Önderlik reel sosyalizmi çok kapsamlı değerlendiriyor ve PKK’nin reel sosyalizmden etkilenen yanları itibarıyla da söylüyor. Önder Apo aslında 86 yılındaki kongreden itibaren mevcut reel sosyalizmden yolunu ayrıştıran bir çizgi izledi. Üçüncü kongrede şöyle bir tespit var; ‘burada yargılanan an değil tarihtir, kişi değil toplumdur’. Çözümleme diyoruz biz buna. ‘86 kongresinden sonra çözümleme dediğimiz, Önder Apo’ya has bir tarz ortaya çıktı. Reel sosyalizmden gerçekten çok ayrışan bir yol bu. Ayrıca, 86 yılındaki üçüncü kongre sonrası 87 yılında kadın-aile çözümlemesi var. Oradaki yeni yol ayrımının temel sebeplerinden bir tanesinin de kadın örgütlenmesi olduğunu görüyoruz. Kadın iradesi olmadan sosyalizm olmaz, toplumculuk olmaz. Erkeğin hükmettiği bir yerde bırak sosyalizmi, nefes almaktan bile bahsedemeyiz” diye ifade etti. 
 
ERKEKLERLE YÜRÜTÜLEN ORTAK MÜCADELE
 
Erkeklerle ortak mücadele etmede yaşanan durumlara dikkat çeken Çiğdem Doğu, “Biz de sosyalist özgürlük mücadelesi sürdüren bir gücüz. Yoldaşlar olarak tabii ki birbirimize sonsuz saygımız, sevgimiz var. Bunları bir tarafa koyalım. Fakat şüphesiz, binlerce yılın yaratmış olduğu bir kültür de var. Bu kadın açısından da erkek açısından da öyledir. Ortadoğu’da, Kürdistan gerçekliği içerisinde bir erkek çocuğunun büyütülme biçimi vardır. Bir de kız çocuğunun büyütülme biçimi vardır. Bunun üzerine kapitalizmin yaratmış olduğu etkileri de eklediğimizde gerçekten çok derin bir cinsiyetçi durum ortaya çıkıyor. Bu, kadın açısından itaatkâr demeyelim ama tabi olan, erkeğe güç veren; yani gücü erkekleşmekte, erkek gibi olmakta gören veya ona öykünen ya da onun himayesinde olmak isteyen bir anlayış şeklinde şekillenmiştir. Erkekte de bu kadına sahip olma üzerinden şekillenmiştir. Hep bir sahiplik olacak. Baba olacak, koca olacak, abi olacak… Patronluk da desek, ‘devlet baba’ da desek hepsi aslında, eril erkek egemenliği ifade eder. Ortadoğu’da kökleri çok derin ve böyle şekillenmiş bir gerçeklik var ve bunların bize yansımaması mümkün değil” diye aktardı. 
 
KADININ ÖZGÜN VE ÖZERK ÖRGÜTLENMESİ 
 
Çiğdem Doğu, erkeklik halleri ve zihniyetinin yansımalarına karşı ortaya koydukları mekanizmaları da şu haliyle aktardı: “Örgütsel mekanizmalarımızda bunun tedbirini alma; örgüt içerisinde kadının özgün ve özerk örgütleniyor olması durumu var. Genel ordumuz vardır, ama bir de kadın ordumuz vardır. Genel partimiz vardır, ama bir de kadın partimiz vardır. Genel konfederal sistemimiz vardır, ama bir de kadın konfederal sistemimiz vardır. Bunların hepsi eşit, özgür bir ilişki sistematiği içerisinde yapılandırılmıştır. Dolayısıyla burada kadın da örgütlü bir güç olarak var. Örgüt içerisine belli ilkeleri, amaçları, hedefleri olan insanlar olarak geliyoruz. Evet, yetersizliklerimiz var ama nihayetinde bir cins mücadelesi diyebileceğimiz zeminde çatışıyoruz ve birbirimizi eleştiriyoruz.”
 
ÖRGÜTLÜ KADIN GÜCÜ 
 
“Varlık mücadelesi, kadının kendisini keşfetmesi ve tabularını yıkması, zincirlerini kırması o feodaliteye ve toplum kodlarına karşı ne zaman şekilleniyor? Aslında ne zaman farkındalık oluşuyor sizce?” sorusuna yanıt veren Çiğdem Doğu, “Ben özgün ve özerk biçimde örgütlenmiş olmayı çok kıymetli bir değer olarak görüyorum. Mesela kadın birey olarak güçlü, çok yetenekli olabilir ve sistem içerisinde de böyle yaman kadınların varlığı reddedilemez gerçekliklerdir. Fakat bu varoluş erkek egemenliğini değiştirmeye yetmez. Örgütlü bir kadın gücü var olmadığı zaman erkek sistemi karşısında bir güç olamıyorsun ve onu değiştirip dönüştüremiyorsun. Mesela örgüt içerisinde, özgün ve özerk kadın hareketi olarak kendi kararlarımızı kendimiz veririz kadına dair. Erkek arkadaşlar bize dair karar alamazlar. Dönemsel politikalarımız için de kendi toplantılarımızı yaparız ve kararlarımızı kendimiz belirleyerek karşılıklı bilgilendirme yaparız. Önderliğimiz “kendine ait bir oda, kendine ait dağları var” demişti. Bizim de kendimize ait bir örgütümüz var ve o da kendine ait oda gibidir. Kadınların komünal, özgün ve özerk bir biçimde bir arada yaşıyor olması çok önemlidir” diye ifade etti. 
 
‘KADINA KARŞI ŞİDDET MİLİTARİZMİN DAYANDIĞI TEMEL KONUM’
 
“Abdullah Öcalan’ın ‘kendi varlığımı kadın özgürlüğüne adadım,’ dediği yerde eril sisteme karşı öznesi kadın olan nasıl bir farkındalık ve çıkış olmalı?” sorusuna yanıt veren Çiğdem Doğu, “Önderlik son manifestoda Buda’nın ‘sırtıma saplanmış böyle bir hançer varken başka neyi düşünebilirsin ki’ sözünden bahsediyor. Manifesto içerisinde birçok yerde bunu değerlendiriyor ve bunun üzerinden de toplum çözümlemesi yapıyor. Bizim sırtımızda çok ağır bir hançer var. O hançerle her gün kan dökülüyor. Bu ruhsal olabilir, tecavüz ve cinsellik boyutu olabilir. Bu bir evli kadının her gün yaşadığı çile ya da psikolojik şiddet anlamında olabilir. Kadın ne kadar kullanılıyorsa toplum da o kadar kanıyor. Bir kadının eksilmesi aslında toplum yaşamında, insan yaşamında neleri yok ediyor, neleri kirletiyor aynı zamanda? Bunlar çok ciddi tartışılması ve değerlendirilmesi gereken şeyler. Savaş buradan başlıyor. Tarihi açısından kadına karşı şiddet militarizmin dayandığı temel konumundadır.”
 
Kadın haklarına dair geçmişe oranla bir gerilemeyi gözlemlediklerini dile getiren Çiğdem Doğu, “Geçmişe göre bir gerilemeyi biz de gözlemliyoruz. Keşke kadın hareketleriyle çok daha fazla ortak tartışma zeminimiz olsaydı. Onları yüz yüze dinlemeyi ve kendimizi de anlatmayı çok isterdik. Türkiyeli kadın hareketlerinde duyarlı kesimlerin var olduğunu biliyoruz. Bu kadar kadına karşı şiddetin tırmandığı, yaşamın çok ciddi bir tehlike altında olduğu, her gün kan aktığı, İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edildiği yerde neden kadın hareketleri olarak biz kendi içimizde bir sözleşme yapmayalım?
Bir daha kadın öldürülmeyecek sözleşmesi; bir daha çocuklarımız katledilmeyecek sözleşmesi. Senin örgütlenme ve ortaklaşma biçimin yoksa burada refleks ortaya çıkmıyor. Karşıda bir devlet ve polis şiddeti var. Çok ağır bir faşizm yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz. Bunun karşısında çok güçlü bir mücadele yürütülemedi. Neden? Çünkü çok örgütlü olunamadı ve gündemler yaratılamadı” diye konuştu. 
 
‘BARIŞ ÖNCE KADINLARIN BİRBİRİYLE SÖZLEŞMESİDİR’
 
Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı üzerine değerlendirmelerde bulunan Çiğdem Doğu, “Önderliğimiz güçlü bir manifesto ortaya koydu. Şimdi kadın hareketleri olarak Barış ve Demokratik Toplum süreci içerisinde birlikte neler yapabileceğimizi oturup tartışmamız lazım. Hangi noktalarda birbirimizle sözleşelim? Birçok kesim ‘devlet hangi adımı atacak, ne olacak,’ diyor. Barış bunu aşan bir şeydir. Barış önce kadınların birbirleriyle sözleşmesidir. Toplumların birbiriyle sözleşmesi ve yeni bir anayasadır. Bir de halkların sözleşmesi vardır. Geçmişte karşıtlıklarımız olmuş olabilir. Bunları affedebilmeyi sağlayacak, bunun üzerine yeni bir ilişkiyi yaratabilecek olan farklılığı kabullenebilen kadınlardır. Çünkü farklılığı doğuran kadındır. Önderlik bu son manifestoda ‘yaşam haktır, farklılık yaşamdır’ diyor. Yaşamın dinamizmini yaratan farklılığın var olmasıdır” dedi. 
 
‘MÜCADELE İÇİN KOLEKTİF AKLI YARATMAK GEREKİYOR’
 
Kadınlar ekseninde değişim ve dönüşümün biçimlerine ve nasıl olacağına işaret eden Çiğdem Doğu,  “Değişim sürecinin elle tutulur, gözle görülür bir sonuç yaratması lazım. Bir değişim süreci yaşanırken farkını hangi form biçiminde ve hangi içerikte ortaya koyacaksın? Dönüşüm bu anlamda çok önemli. Türkiye ortamı içerisinde daha yenilikçi, değişim ve dönüşüme açık olan kesim kesinlikle Türkiyeli kadın yoldaşlarımız, analarımızdır. Bunu ekolojik mücadele içinde analarımızın duruş ve direnişlerinde de görüyoruz. Feminist yoldaşlarımızda da bunu görebiliyoruz. Sosyalist mücadele veren kadın yoldaşlarımız var, onlarda da görebiliyoruz. Yaşamın farklı alanlarında birey olarak yer alan, sanatçı, akademisyen, çok değerli insanlar, güç aldığımız kadınlar var. Ama mücadele, değişim, dönüşüm için örgütlülük ve kolektif aklı yaratmak gerekiyor” diye ifade etti. 
 
Kolektif akıl ve komünleşmeye de dikkat çeken Çiğdem Doğu, “Daha oturmamış ama buraya oturtmak lazım. Mesela örgütlenme! Örgütlenme derken herhangi bir örgütlenme değil, özgün, özerk örgütlenme biçimi… Biz bunu bütün sosyalist hareketler açısından, anarşist hareketler açısından tartışıyoruz. Klasik bir sivil toplum örgütlenmesiyle bu koskoca erkek egemen sistemi aşabilir miyiz? Her gün öldüren, her gün tecavüz eden, iradeyi kıran yapıyı değiştirip, dönüştürebilir miyiz? Hayır. O zaman komünal örgütlenme biçimi olmalı” diye konuştu. 
 
MAHALLELERDE KADIN POLİTİKALARI 
 
Kadınların yanı sıra çocukların da tecavüz ve katliama maruz kalmasının acı verici olduğunu ifade eden Çiğdem Doğu, “Bu kadar ciddi durumlar karşısında daha sıkı bir örgütlenmek, daha komünal ve kolektif yaşamak, birlikte düşünmek, birlikte karar almak, birlikte bir kadın politikası belirlemek ve bunu mahalleden başlayarak yürütmek gerekiyor. Mahalledeki kadınlar bir araya gelerek, bir komün olarak cins sorunları başta olmak üzere bütün yaşamsal sorunlarını tartışsın, karar alsın; haftalık, aylık politika belirlesinler” dedi. 
 
ŞİDDET VE  BİLİNÇLENME
 
Güçlü karakterde kadınların da erkek şiddetine maruz kalması durumunu ve nasıl son verilebileceğini değerlendiren Çiğdem Doğu, “Biz bir kadın savunma gücü olarak bu dağlarda farklı konumlanıyoruz. Gerçekten savunuyoruz da kendimizi. Ama bir şehir yaşamı içerisinde, bir toplum yaşamı içerisinde, o kadınların kendisini savunamıyor olması ve erkeğin tuzaklarına düşüyor olması çok zorumuza gidiyor. Burada çok güçlü bir bilinçlenme lazım. Bizim bu zehirli şerbeti şöyle bir tanımamız lazım: Bu şerbet başta belki sana güzel, tatlı, şirin geliyor ama şerbet seni zehirliyor, öldürüyor seni tuzağa düşürüyor. Şerbeti bir daha içmeyeceğiz diyebilmenin bilincini yaratmak lazım” ifadelerini kullandı.
 
Çiğdem Doğu, kadınların maruz kaldıkları bu duruma karşı nasıl bilinçleneceğine dair şunları söyledi: “Bir kere bir kadının kendini tanıyabileceği bir bilinçlenmeye sahip olması lazım. Erkek egemenliği nasıl inşa oldu? Nasıl bir şekillenmeye sahip? Strateji ve taktikleri nasıl gelişiyor? Ve bu zihniyet kendisini binlerce yıl nasıl bir sistem haline getirdi? Devlet nedir? Bunları görmek gerekiyor. Devlet aynı zamanda kadını ifadesizleştirmenin gücüdür. Mesela ordu sadece Kürdistan’da Kürtlere karşı savaşın gücü değil, aynı zamanda kadınların ensesindeki kılıç gibidir. Polis şiddeti de öyledir. Mahkeme, yargı şiddeti de. Şimdi kötü bir sistemi anlatmak açısından söylüyorum, aile içine baksak baba, koca, abi bir gardiyan gibidir. Bütün bunların bilincine varmak lazım.”
 
KOMÜNLEŞME 
 
Komün olmanın yeterince anlaşılmadığına değinen Çiğdem Doğu, KJK’nin bir konfederal sistem olduğunu ve toplumda kadının özsavunmasını oluşturması stratejisiyle hareket ettiklerini belirtti. Bu stratejiye rağmen komünleşmeyi çok geliştiremediklerini kaydeden Çiğdem Doğu, bunun için çeşitli tartışmalar ve toplantılar yaptıklarını söyledi. “Dogmatiklik var” diyen Çiğdem Doğu, “Önderlik, ‘reel sosyalist örgütlenme ve zihniyet yaklaşımı’ diyor.  Mesela klasik bir parti mantığına göre örgütlenmenin yarattığı alışkanlıklar, davranışlar ve üsluplar var. Bunlar da büyük oranda etkiliyor diye düşünüyorum. Yeni süreçte Önderliğin eleştiri ve özeleştiri, dönüşüm dediği en temel noktalardan biri bu ve bunu kesinlikle komünleşmeye dayandırıyor. Bu komünleşmenin gerçekten kadının ve toplumun iradesi haline geldiği yer, o hançerin kadının sırtından çekildiği yerdir” şeklinde konuştu. 
 
KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ
 
Barış ve Demokratik Toplum sürecinde kadın erkek eşitliğinin sağlanması için hattın nereden kurulması ve nasıl oluşturulması gerektiğine dair soruya Çiğdem Doğu şu cevabı verdi:  “Biz kadın hareketleri olarak tam da bu süreçte her mahallede, her ilçede ve her ilde mutlaka şunları tartışmalıyız: Oluşacak yeni bir demokratik anayasada biz kadınlar varlığımızı nasıl koyacağız? Kürt sorunu demokratik anlamda nasıl bir ifadeye kavuşacak? Kadının özgür iradesi ve varlığı orada nasıl ifade edilecek? Mesela Meclis’te niye eşit olmasın rakamlar? Hani biraz daha ufkumuzu genişletelim. Niye devlette eşbaşkanlık sistemi olmasın? Eşbaşkanlık, eşbaşbakanlık veya eşcumhurbaşkanlığı… Kadına şiddete karşı, sözleşme ve kadınların birbiriyle sözleşmesi temelinde kendimizi nasıl savunacağız? Adaleti nasıl sağlayacağız? Bizim şu anda harıl harıl bunları tartışıyor olmamız lazım. Kadın hareketleri olarak böyle gündemler yaratıp hem kendi sorunlarımızı hem de sistemsel sorunları tartışmamız, tartıştırmamız ve yol almamız lazım.”
 

Diğer başlıklar

19:40 Uluslararası Savaş Karşıtı Film Festivali ödülleri sahiplerine verildi
19:24 Eskişehir’de Kürtçe'ye engel
19:08 Mazlum Ebdî: Şara’dan gerçek bir değişim görmemiz gerekiyor
18:17 PYD: Yeni Suriye’nin kurulması ademi merkeziyetçilikle mümkün
17:54 Konferans sona erdi: Öcalan’ın sözlerinin gücünü ülkemize götürmek için geldik
17:42 10 yaşındaki çocuk gömüldüğü topraktan yaralı çıkarıldı
17:40 İsrail'in saldırıları sürüyor: 70 bin 360 kişi katledildi
16:37 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
16:27 Anavarza Kültür ve Sanat Derneği açıldı
16:18 Haydar Ergül: O ışık Öcalan'ın kendisidir
16:07 Marksist John Hollaway: Abdullah Öcalan’ın yaktığı ışık beni buraya getirdi
15:47 İzmir'de asgari ücret ve bütçe tepkisi
15:15 Nobel Ödüllü Shirin Ebadi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sürecin temel koşuludur
15:12 Macaristan Başbakanı Orban yarın Türkiye'ye geliyor
14:59 Dil kurumlarından çocuklara alfabe öğretme etkinliği
14:26 PKK'liler için kurulan taziye ve verilen mevlide kitlesel ziyaret
14:08 Demirtaş: Süreç parçalanma değil, onurlu birliği sağlayacak bir süreç
Figen Yüksekdağ: Yeni bir dönemin kapıları açıldı
14:00 Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'nın ikinci oturumu
13:57 Seferleri azaltan kayyım öğrencileri mağdur etti
13:30 Mêrdîn’de sağanak: Caddeler göle döndü
13:03 Prof. Paech: Kürtlerin ve azınlıkların varlığı kolektif haklarla korunmalı
12:17 Dubbins: 27 Şubat çağrısı Türkiye ve Ortadoğu için muazzam fırsat yarattı
10:30 DEM Parti'nin 'Uluslararası Konferansı' konuşmalarla sürdü
10:08 Hindistan’da gece kulübü yangını: En az 25 ölü
09:57 Jin dergi ‘Komün’ kapağıyla çıktı
09:53 Hintli eski Parlamenter: Öcalan'ın ilkeleri bütün dünyaya barış getirecektir
09:43 Konferansa katılanlar: Tarihi seyreden değil, yapan bir dönemdeyiz
09:24 Psikolog Hatice Göz: Güçlü bir çocuk hakları hareketi oluşturulmalı
09:21 Çok sayıda bölgede sağanak bekleniyor
09:19 Emekliler: 2026 yılını emeklilere düşman yılı kabul ediyoruz
09:12 Cezaevindeki yemek borcu gerekçesiyle kızının bursuna el konuldu
09:12 Wan kayyımı ‘Sit alanı’ olan yapıyı bakanlığa devretti
09:10 Licê’deki fuhuş ağına karşı komisyon kurulacak
09:08 Dêrsim’de fuhuşa tepki: Yapılanlar bilinçli bir politikanın devamıdır
09:06 Özgür sinemanın adresi
09:02 Anneler: Önderliğimiz özgür olmadan barış olmaz
09:00 07 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
06/12/2025
23:49 Yemeklerinde ölü fare çıktığını söyleyen öğrencilerden protesto
23:23 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrînli M.S. yaşamını yitirdi
23:13 Uluslararası konferansta yarın da önemli başlıklar tartışılacak
23:07 Metin ve Kemal Kahraman’ın konserine yoğun ilgi
22:54 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
22:51 Hatun Esen: Doğayı katledenler değil mücadele kazanacak
22:11 BMGK'den Lübnan'a destek açıklaması
22:01 Ankara'da 'Ev' filmi gösterimi ve söyleşisi
21:14 'Hakikat ve adalet olmadan barış inşa edilemez'
20:49 Kaldırım çalışmaları esnafı da yurttaşı da mağdur etti
18:41 Halep’te Abdullah Öcalan için özgürlük çağrısı
18:33 Fidan: Öcalan Suriye'de rol oynayabilir
18:08 BM: Suriye’de insan hakları ihlalleri devam ediyor
18:04 Azime Işık: Dönüşüm için ilkin adalet kıstası benimsenmeli
17:56 Êlih'te panel: Barışı örgütlemek zorundayız
17:48 İsrail, 70 bin 354 Filistinliyi katletti
17:45 Afşin Belediyesi’nin işine son verdiği işçi intihar etti
17:01 Cizîr'de mağarada bir kişiye ait cenaze bulundu
16:32 Aydın Erdem mezarı başında anıldı
16:31 İrlandalı milletvekili Kearney: Sivil toplum sürece dahil edilmeli
Katalonya eski Başbakanı Garcia: En önemlisi halkınızla yaptığınız sözleşmedir
16:20 Bahçeli: Barış kuşunun ikinci kanadı takılacak ve herkes uçuşunu görecektir
16:18 Wan’da Şiyar Be Platformu kitlesel yürüyüşle deklere edildi
16:01 Gazeteci Aykol’un tedavisi sürüyor
15:54 Suriye’de Alevilere dönük saldırılar Amed’de protesto edildi
15:52 Prof Köker: Nihai hedef barış ve demokratik toplumun inşasıdır
15:19 Neçirvan Barzani: Barışın inşa edilmesi tüm bölgeyi etkiler
15:18 Amed Sağlık Platformu çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı
15:04 Üç kentte hasta tutsaklar için çağrı
15:03 CHP'de yeni MYK belli oldu
15:01 Güney Afrikalı Senatör Bhabha: Yasal kılındığımız an dönüm noktası yaşandı
14:49 Arzu Yılmaz: Abdullah Öcalan’ın söylediği entegrasyon, birlikte yaşamın formülüdür
Nobel Ödüllü Oleksandra Viacheslavivna Matviichuk: Kadınları sürece dahil etmeliyiz
14:19 DAİŞ saldırısı ihtimaline karşı kutlama yasağı
14:02 İstanbul’da Barış Çalıştayı: Süreçte aktif rol almak istiyoruz
13:59 Suriye’de savaş kalıntıları nedeniyle 665 kişi yaşamını yitirdi
13:44 İmralı Heyeti üyesi Erol: Abdullah Öcalan Kürtlerin hukuka dahil edilmesini istiyor
13:36 İmralı’ya giden komisyon üyesi Yıldız: Süreç ertelenmeyecek bir devlet meselesidir
13:27 Yiğit ve Turgut’un taziyelerine kitlesel ziyaret
13:19 'Esas duruş' dayatmasını reddeden tutsak, 10 gardiyan tarafından darp edildi
13:13 Mehmet Güler, Rojhat Özdel ve Faik Kevci için adalet istendi
13:11 Cumartesi Anneleri Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu
12:28 İstinaf da 'yetki davası'nda DİSK Basın-İş'i haklı buldu
12:26 Barzani: Sürece her anlamda katkı sunmaya hazırım
Talabani: Barış ve demokrasi umudu için atılan her adımı savunuruz
12:01 Îlham Ehmed: Kendimizi Türkiye’de, Türkiye’yi burada görmek istiyoruz
11:26 15'inci İnsan Hakları Film Günleri başlıyor
11:18 Boşanmak isteyen kadın ve kız kardeşine saldırı
11:07 Abdullah Öcalan: Demokratik toplum sosyalizmi temelinde kurtuluşa yürüme zamanı
10:53 ‘Uluslararası konferasta’ barış deneyimleri tartışılacak
10:38 Uluslararası konferans: Abdullah Öcalan’ın demokratik paradigması büyük bir çözümdür
10:30 Osmaniye'de kaza: Çok sayıda ölü ve yaralı var
09:41 Dilan Karaman’ın ölümüne dair açılan soruşturma ne aşamada?
09:31 DAİŞ Suriye'de yeniden varlık gösteriyor
09:13 Kuvvetli yağış ve rüzgar uyarısı
09:12 ‘Katıldığı sınav bulunmadı’ iddiasıyla 30 yıllık tutsağın tahliyesi 9 ay ertelendi
09:11 1 ayda 4 kez hastane sevk edildi: Artık beni hastaneye götürmesinler
09:09 Her Yer Çocuk Derneği gönüllüsü: İktidarın politikalarıyla çocukluk kısalıyor
09:08 Wan-Bedlîs-Colemêrg Eczacılar Odası Başkanı: Fiyat belirsizliği ilaçları vurdu
09:07 'Savaş engelliliği artırıyor, barış için mücadele edeceğiz'
09:07 Kayyıma gerekçe yapılan davadan beraat etti: Belediye iade edilmeli
09:06 Avukat Özdemir: 11'inci Yargı Paketi beklentileri karşılamadı
09:05 ÖHD'li Kantarci: Abdullah Öcalan'ın özgür yaşar ve çalışır koşulları sağlanmalı
09:04 Türkdoğan: Komisyon raporunun en önemli başlığı entegrasyon olacak
09:04 Licêlilerden 'fuhuş ağına' karşı birlik çağrısı
09:03 31 yıllık tutsağı arkadaşı anlattı:Yaşamını halkının mücadelesine adadı
09:02 Kırmızı halısız festival
09:00 06 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
05/12/2025
23:34 Rojin Kabaiş’in telefonu 10 gün içinde İspanya’ya gönderilecek
22:56 BM: Gazze'de insani kriz kritik seviyede
22:38 Suriye Geçiş Hükümeti’ne bağlı silahı grup, Alevi türbelerini yaktı
22:06 Abdullah Öcalan'dan komisyona: Görüşme tarihidir
21:37 Provokatör polis açığa alındı
21:27 Barış paneli: Daha somut uygulamaların tartışılması gerekiyor
21:06 Licê’de fuhuşa karşı çalışmalar 5’inci gününde
20:52 Tetwan’da Zîn Kadın Dinlenme Merkezi açıldı
19:35 SAMER araştırması: Katılımcıların yüzde 70'i boykotu etkili buluyor
19:25 Alevi katliamına karşı birlik olma çağrısı
19:17 30 yıldan sonra tahliye edildi: Artık Kürt halkının özgürlüğünün zamanı
19:08 Erxenî'de kavga: İki kişi hayatını kaybetti
19:01 İşçilerin hak arayışı 129'uncu gününde
18:15 Ferdi Zeyrek davasında tahliye
18:08 İstanbul’da yapılacak konferansın hazırlıkları tamamlandı
17:34 Son bir yılda 85 çocuk işçi yaşamını yitirdi
16:40 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
16:30 Cizîr’de Kezi Dayanışma Mağazası açıldı
16:29 ÇHD: İdare ve Gözlem Kurulları lağvedilmeli
16:20 Kadri Bağdu'nun anısına 'Yara' belgeseli yayımlandı
16:05 Kadınlardan uyuşturucu ve fuhuşa karşı ortak mücadele çağrısı
15:30 İzBB işçileri, eylem takvimini açıkladı
15:29 Rapçı Barody madde bağımlılığına karşı şarkı besteledi
15:26 'Hasta tutsak Yıldırım tahliye edilmeli'
14:42 Şerzan Kurt öykü ödülü sahiplerini buldu
14:41 Sosyolog Holloway’den Asrın Hukuk Bürosu’na ziyaret
14:39 BM ve AK'ye Suriye'deki katliamlara karşı sorumluluk alma çağrısı
14:11 Neslihan Şedal hakkında beraat kararı
13:49 Îlham Ehmed de İstanbul’daki konferansta konuşacak
13:44 BES'ten 'adil ücret' çağrısı
12:56 HPG'li Ali Kaya'nın taziyesine kitlesel ziyaret
12:34 Ajanlaştırma baskısı ve takip tacizine suç duyurusu yapılacak
11:54 Filozof Bourg: Kürtlerin siyasete aktif katılımı demokratikleşme için zorunlu
11:41 Eğitim Sen: MESEM iktidarın eğitimi piyasalaştırma politikasıdır
11:36 İmralı görüşmesini anlattı: Bir güç orduya katılacak, diğer güç asayişi sağlayacak
11:22 Abdullah Öcalan’dan Mexmûr Kadın Meclisi Konferansı’na mesaj
11:12 Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'na kimler katılacak, neler tartışılacak?
10:39 Kayyım atama davasında beraat
10:34 Bahis soruşturmasında 46 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
10:02 Ebru Günay: Kürt sorunu uluslararası zeminde tartışılacak
10:00 11. Yargı Paketi Adalet Komisyonu'nda kabul edildi
09:22 Siyaset bilimci İnsel: Bütüncül hukuk ikili hukuk yapısına son vermektir
09:21 KYK yurdundan ‘çalışmayan kombi’ savunması: Mülk sahibi yaptıracak
09:20 Katı atık toplayıcısı: Barışın gelmesi refah ve huzurun gelmesidir
09:19 DAD Eş Genel Başkanı: Abdullah Öcalan’ın toplumla buluşacak koşulları oluşturulmalı
09:17 Hedef iki milyon palamudu toprakla buluşturmak
09:16 'Koza Altın Bergama için yeni bir facianın habercisi'
09:15 Bölgesel savaşlar ve fahiş fiyatlar Wan turizmini vurdu