MERSİN - İtirafçı tanıkların beyanları üzerine hakkında "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla dava açılan ÖHD üyesi Avukat Volkan Bilece’ye ev hapsi verildi.
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla yürüttüğü soruşturma kapsamında evine yapılan baskınla gözaltına alınarak 15 Şubat’ta tutuklanan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Volkan Bilece’nin ilk duruşması Mersin 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ne görüldü. Duruşmada Bilece, ÖHD'li meslektaşları ile çok sayıda avukat hazır bulundu.
Kimlik tespiti ve iddianamenin kısa özetinin okunması ile başlayan duruşmada savunma yapan Bilece, üzerine atılı suçlamaları reddederek, avukat olduğunu ve mesleğini icra etmeye çalıştığını belirti. İtirafçı tanıkların beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ifade eden Bilece, ÖHD üyesi olduğunu ve dernek faaliyetlerinin yasal olduğunu, avukatlık mesleğinin tehlikede bir meslek olduğunu söyledi. Bu davada avukatlık mesleğinin yargılandığını belirten Bilece, tahliye ve beraatını talep etti.
POLİS TEHDİDİ İLE İFADE VERMİŞ!
Ardından Bilece aleyhinde hazırlık aşamasında ifade veren E.B. ve R.B. SEGBİS aracığıyla dinlendi. R.B., polis tehdidi ve baskı altında ifade verdiğini belirterek, beyanını değiştirdi. E.B.'nin de ifadesini değiştirerek, Bilece’den özür diledi.
Bilece'nin kimi meslektaşları da tanık olarak duruşmada dinlenerek, avukatlık mesleğini icra ettiğine dair beyanda bulundu.
Mahkeme heyeti, Bilece'yi ev hapsi şeklindeki adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.
Duruşma 22 Mayıs'a ertelendi.
NE OLMUŞTU
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla yürüttüğü soruşturmada nedeniyle evine yapılan baskınla gözaltına alınarak 15 Şubat 2025'te tutuklanan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Bilece hakkında dava açıldı. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Bilece hakkında "örgüt üyesi olmak" iddiasından hazırlanan iddianame, Mersin 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.Tarsus 2 No'lu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Bilece hakkında hazırlanan iddianamede, aralarında siyasetçi, sanatçı, hukukçuların da bulunduğu yüzlerce kişi aleyhine ifade veren itirafçı tanık Ümit Akbıyık'ın iddialarına yer verildi. Akbıyık, iddianameye yansıyan ifadesinde, Bilece'nin "örgütün gençlik yapılanmasında yer aldığını" savundu.
İddianamede, Bilece'nin kaldığı Tarsus Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve "bağımsızlar koğuşunda" oldukları belirtilen R.B., R.B., P.H. adlı kişilerin de Bilece'nin aleyhine olan beyanlarına yer verildi. Tanık olarak ifadelerine yer verilen söz konusu 3 kişi, iddianameye yansıyan ifadelerinde "Bilece'nin örgütün cezaevi sorumlusu olduğunu, örgütün talimatlarını cezaevine ilettiği ve örgüt koğuşuna geçmeleri için kendilerini tehdit ettiğini" ileri sürdü.
'İDEOLOJİK PARALELLİK SUÇLAMASI'
İddianamede, Bilece'nin ev ve iş yeri aramasında el konulan "Benim Adım Dilaver", "Devrim Uzun Sürer", "Barikatlar ve Devrimcilerin Filistin Günlüğü (1 ve 2)" kitaplarına yer verilerek suçlama konusu yapıldı. İddianamede, Bilece'nin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik "İmralı tecridine son" adlı basın açıklamasına katılması ile katıldığı diğer eylem ve etkinlikler de suçlama konusu yapıldı. Bilece'nin katıldığı bu eylemlerin örgüt propagandasına dönüştüğü savunulan iddianamede, bu durumun Bilece'nin bu yapılarla ideolojik paralellik gösterdiğinin kanıtı olarak değerlendirildi.