AMED - Şüpheli şekilde yaşamını yitiren Dilan Karaman için açıklama yapan TJA, “Dilan yoldaşımızın şüpheli ölümünün karanlıkta kalmasına asla izin vermeyeceğiz” derken, Amed Barosu Kadın Hakları Merkezi ise "Olayın takipçisi olacağız" dedi.
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) ve Amed Barosu Kadın Hakları Merkezi, şüpheli şekilde yaşamını yitiren Dilan Karaman için yazılı açıklama yaptı.
TJA, açıklamada, “kadın özgürlük mücadelesinin aktif öznesi olan Dilan Karaman’ın kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz” denildi.
TJA’nın açıklaması şöyle: “Dilan arkadaşımız 11 Kasım’dan bu yana yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyordu. Kadın Özgürlük Hareketi olarak ilk günden itibaren her yönüyle durumunu yakından takip ettik. TJA olarak intihar, ani ölüm veya şüpheli kadın ölümlerinin dün nasıl peşini bırakmadıysak bugün de Dilan yoldaşımızın şüpheli ölümünün karanlıkta kalmasına asla izin vermeyeceğiz. Sistematik şiddet ve cezasızlığı kabul etmiyoruz. Kadınların yaşamına karşı her türlü tehdit karşısında mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu sürecin de sonuna kadar takipçisi olacağız. TJA olarak Dilan’ın değerli emeğini, özgürlük tutkusunu ve kadın mücadelesine olan bağlılığını mücadelemizde yaşatacağız.”
Amed Barosu Kadın Hakları Merkezi de Dilan Karaman’ın yaşamını yitirmesine dair açıklama gerçekleştirdi. Merkez, Dilan Karaman’ın ölümünün şüpheli olduğunu belirterek, yazılı bir açıklama yayımladı. DEM Parti Kadın Meclisi de “Sis perdesi kalkana kadar sürecin takipçisi olacağız” açıklaması yaptı. Açıklamada, “Kadınların şüpheli ölümlerinin münferit olmadığı; toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, sistematik şiddetin ve cezasızlık politikasının bir sonucu olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Bu bağlamda, ‘intihar’ olarak sunulan kadın ölümlerinin de politik olduğunun altını çiziyoruz” denildi.
Açıklamada şu ifadedeler yer verildi:
AMED BAROSU KADIN HAKLARI MERKEZİ: TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
“Gazeteci, kadın özgürlük mücadelesinin aktif bir öznesi olan Dilan Karaman’ın şüpheli biçimde yaşamını yitirdiği haberini derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. 11 Kasım’dan bu yana yoğun bakımda tedavi altında olan Karaman’ın ölümü, kamuoyuna ‘kalp krizi’ olarak yansısa da kadınların şüpheli ölümlerinin çoğu kez ‘intihar’ ya da ‘ani ölüm’ şeklinde kayıt altına alınmasının ülkemizdeki cezasızlık ve kadın düşmanı iklimle doğrudan ilişkili olduğu bilinmektedir.
Kadınların yaşam hakkı, beden bütünlüğü ve güvenlik hakkı devletin koruma yükümlülüğü altındadır. Bu nedenle Dilan Karaman’ın ölümüyle ilgili soruşturmanın ivedilikle, şeffaflıkla ve titizlikle yürütülmesi; varsa ihmali, sorumluluğu veya etkisi bulunan kişi ya da yapıların açığa çıkarılması; etkin, bütünlüklü ve bağımsız bir soruşturma sürecinin işletilmesi gerekmektedir.
Kadınların şüpheli ölümlerinin münferit olmadığı; toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, sistematik şiddetin ve cezasızlık politikasının bir sonucu olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Bu bağlamda, “intihar” olarak sunulan kadın ölümlerinin de politik olduğunun altını çiziyoruz.
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak, Dilan Karaman’ın ölümüyle ilgili sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı, etkin soruşturma yürütülmesi için gerekli hukuki desteği sunacağımızı, kadınların yaşam hakkını tehdit eden şüpheli ölümlere ve tüm hak ihlallerine karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğimizi bildiririz.”
