Îlham Ehmed ajansımıza konuştu: Genel bir çözüme açığız, Türkiye ile ortak çıkarlarımız var

QAMIŞLO - Kuzey ve Doğu Suriye Dışilişkiler Dairesi Eşbaşkanı Îlham Ehmed, ulusal haklar ve demokratikleşme noktasında Şam ile anlaşmak istediklerini söyledi. Ehmed, Türkiye’ye de “Yeni bir zihniyete ihtiyaç var. Ortak çıkarlar var” çağrısı yaptı. 
 
ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Geçici Hükümeti Cumhurbaşkanı Ahmed El Şara’nın 10 Kasım’da Washington’da gerçekleştirdiği görüşme sonrası gözler bir kez daha Suriye’ye çevrildi. Görüşmede alınan kararların sahaya nasıl yansıyacağı henüz belirsizliğini korurken, Suriye’deki entegrasyon sürecinin nasıl ilerleyeceği ve Türkiye’deki Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin bu süreci nasıl etkileyeceği merak ediliyor. Yine QSD ve YPJ’nin entegrasyonu, yıllardır kapalı olan Mêrdîn/Nisêbîn (Nusaybin) ilçesindeki sınır kapısının açılıp açılmayacağı, Kürt partileri arasındaki birlik çabaları, Efrînlilerin geri dönüşleri gibi konular da kamuoyunun gündeminde olan başlıklar.  
 
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Dışilişkiler Dairesi Eşbaşkanı Îlham Ehmed, gündemdeki gelişmeler ve merak edilen başlıkları Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.  
 
 
Trump ve Şara görüşmesi arasında yakın bir dönemde önemli bir görüşme gerçekleşti. Birçok çevre bu görüşmenin Kuzey ve Doğu Suriye’yi nasıl etkileyeceğini merak ediyor. Bu sorununun yanıtını sizden öğrenmek istiyoruz; nasıl etki edecek? 
 
Suriye, uzun bir sürenin ardından Washington’a böylesi bir ziyaret gerçekleştirdi. Suriye ve Washington’un ilişkileri yeni bir aşamaya geçiyor. Suriye daha önce her zaman ABD’ye karşı cephedeydi. İlişkileri ve istişareleri en düşük seviyedeydi. Hatta yok denecek düzeydeydi. Ancak Baas rejimin yıkılmasının ardından ilişkileri yeni bir aşamaya geçti. Suriye dosyası üzerinde ABD’nin varlığı ve rolü çok belirgin. ABD artık hem siyasi çözüm hem de DAİŞ’e karşı savaşta Suriye ile yeni bir aşamaya geçiyor.
 
ABD’nin Suriye ilişkileri yeni bir aşamaya geçiyor. Stratejik bir ilişki başlıyor. Bizim de Suriye olan ilişkilerimiz yeni bir aşamaya geçiyor.  
 
Bu esas üzerine stratejik bir ilişki başlıyor. Biz de bunu önemli görüyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye’nin hem DAİŞ’e karşı mücadele hem de bölgenin inşasında daha önce de ABD ile bir ilişkisi vardı. QSD ve ABD arasında siyasi açıdan da ilişki vardı. Bundan sonra bizim de Suriye ile yapılacak görüşmeler yeni bir aşamaya geçiyor.  
 
Kuzey ve Doğu Suriye, Suriye’nin bir parçası. Eğer bir koalisyon oluşursa (Şam’ın DAİŞ’e karşı mücadelede koalisyona katılması) Kuzey ve Doğu Suriye zaten geçmişten bu yana koalisyonun içinde. Bunda değişecek bir şey yok. Aksine Suriye üzerinden bu ilişkiyi daha ilerletebiliriz. Yeni bir aşamaya geçebilir. 
 
Görüşmede Kuzey ve Doğu Suriye’nin statüsünün gündeme gelip gelmediğine dair bir bilgi var mı? 
 
Bu konulara girdiklerini sanmıyorum. Çünkü basına da yansıdığı kadarıyla Suriye yönetiminin DAİŞ ve El Kaide’ye karşı uluslararası koalisyona katılması başlıca konu. Bir bölümü bu. Bir de bölgede yaşanan çatışmaları sonlandırmak için hukuk dışında hareket eden gruplara (Hizbullah) karşı da bir karar olduğu anlaşılıyor. Suriye’nin uluslararası koalisyona katılmasını önemli görüyorlar ve esasi bir karar bu. Bir de Suriye üzerindeki cezaların (Sezar Yasaları) kaldırılmasıydı. Bu konuda bir dondurma kararı alınmış. Tamamen ortadan kaldırılması için çabalar sürüyor. 
 
DAİŞ ve El Kaide’nin talepleri ve ideolojisi mevcut yönetimle paralel. Dolayısıyla böylesi bir karar çatışma riski oluşturmaz mı? 
 
Bu Şam Geçici Hükümeti’ne bir sorumluluk yüklüyor. Bu gruplara karşı savaşmak ya da bir şekilde bu duruma dair çözüm üretmek açısından Şam’a sorumluluk yüklü. QSD, DAİŞ ve diğer gruplara karşı mücadele vermiş. Bu devam da edecek. Ancak bu konuda Geçici Hükümet ve uluslararası koalisyonun katılımıyla ortak bir mekanizma etrafında mücadele etmek önemli. Bu gurupların HTŞ içinde olmadıkları söyleniyor. Tabi bu grupların HTŞ’de yer alıp olmadıkları önümüzdeki süreçte belli olacak.  
 
Şam ile bir görüşme programınız var mı? 
 
ABD entegrasyon konusunda rol oynamak istiyor, ağırlığını ortaya koyuyor. Önümüzdeki süreçte görüşmelerin olması ihtimal dahilinde. 
 
Entegrasyon noktasında QSD üzerinde durulduğu belli oluyor. Bize söylenen de; entegrasyon konusu önemi. Biz de önemli görüyoruz. ABD bu konuda rol oynamak istiyor, ağırlığını da ortaya koyuyor. Entegrasyon kapsamında siyasi çözüm için bir mutabakatın olması gerekiyor. Bu devam ediyor. Ancak toplantının olup olmayacağına dair henüz bir tarih belli değil. Önümüzdeki süreçte bunun olması ihtimal dahilinde. 
 
Görüşmelerde hangi konular öne çıkıyor, kamuoyunun da merak ettiği bu noktaya dair neler söylersiniz?  
 
Yapılan görüşmeler ve bu görüşmelerde alınan kararların pratik adımları ağır ilerliyor. Büyük bir sorumluluk Şam’a düşüyor. Bize söylenen, Şam’da küçük bir grup çalışıyor. Bunlar hem dışarıdaki görüşmelerle hem de içerideki işlerle ilgileniyor. Zaman yetmiyor ki hızlıca iletişimi geliştirsin… Ancak biz bunu doğru bulmuyoruz. İletişim ve içerideki sorunlarla uğraşmak, genel bir çözüm için stratejik bir yaklaşım gerekli. Dışarıdaki ilişkiler, içerideki anlaşmayla kalıcı olabilir. İçerisi karışık olsun, dışarısıyla ilişkiler iyi olsun, bu bir çözüm getirmez. Bir süre destek istenir, ancak netice olarak çözüm olmaz. Bundan kaynaklı pratik ilişkilerin gelişmemesinin bir nedeni Şam’ın tutumudur.  
 
Geçici anayasada değişiklikler olmalı. Ulusal haklar ve Suriye’nin demokratikleşmesi konuları hayatidir. Bu konularda anlaşmamız gerekiyor. 
 
Biz önemli bulduğumuz şeyler üzerinde duruyoruz. Geçici anayasada değişiklikler olmalı. Bir konu ulusal haklardır, bir diğer konu Suriye’nin demokratikleşmesidir. Bu konular hayatidir. Bizim bu konularda anlaşmamız gerekiyor. Entegrasyon zaten basına da çok yansıdı. Bu konuda da önümüzdeki günlerde bir mutabakat oluşmasını bekliyoruz. 
 
10 Mart Anlaşması’nın uygulanmasında ne gibi engeller söz konusu?  
 
Birincisi anlayış konusudur. Entegrasyona yaklaşım ve ittifakın nasıl olacağına dair yaklaşım. Her taraf kendine göre düşündükleri var. Bu normaldir de. Nasıl bir Suriye olması noktasında düşüncelerimiz, prensiplerimiz var. Onların da entegrasyona dair bir yaklaşımı var. Bu, 10 Mart Anlaşması’nın bazı maddelerinin uygulanmasında, çözüm önündeki engellerden birisi. Ancak bu hep engel olarak kalırsa iyi olmaz. Eğer bir diyalog varsa artık görüşlerin de birbirine yaklaşması gerekir. Her taraf bir şekilde karşı tarafa karşı bir adım atabilir. Bu çözüme götürür.  
 
Eğer bir diyalog varsa görüşlerin de birbirine yaklaşması gerekir. Her taraf, bir şekilde karşı tarafa karşı bir adım atabilir. Bu çözüm götürür. 
 
Eğer öyle olmazsa, herkes kendi mevzisinde durursa ve “adım atmam” derse bu probleme neden olur. Biz açığız. Onlar da konuşmalarında buna açık olduğunu söylüyor. Ancak mesele zamandır, mesele ilgilenmektir, mesele belli bir program kapsamında bu konuları yürütmektir. Bu da çok önemli. ABD’nin bir ağırlık koyduğu ve baskı oluşturduğunu görüyoruz. Bunu bir şekilde çözüme kavuşturmak istiyorlar.
 
QSD’nin entegrasyonu nasıl olacak, entegrasyon olduktan sonra kendi yapısını koruyacak mı? Siz bu konuda nasıl bir entegrasyon süreci öngörüyorsunuz?  
 
Suriye’nin bir ordu sistemi var. “Tümen” diyorlar. Diğer güçler nasılsa QSD de öyle olacak. QSD de tümen şeklinde kendini örgütleyecek ve orduya katılacak. Artık bakanlıkta, orduda QSD’nin nasıl yer alacağı yapılacak anlaşmalara bağlı. 
 
Henüz belli değil?
 
Evet, henüz belli değil.  
 
YPJ’nin statüsü de gündemde, görüşmelerde hiç gündeme geldi mi?  
 
Hayır, gelmedi. Henüz bu konulara dair ayrıntılar gündeme gelmedi. YPJ bir kadın gücü ve bölgede var. Orduda, tümenlerde nasıl yer alacak gibi bir tartışma yürütülmedi.  
 
Suriye’de birçok halk var. Özerk Yönetimi bu haklar ve inançlar konusunda ne düşünüyor? Bunlar hiç gündeme geliyor mu yoksa? Sadece Kuzey ve Doğu Suriye’nin entegrasyonun olması ne gibi risklere neden olabilir?  
 
Suriye çok renkli bir toplum üzerinde kurulmuş. Birçok halk ve ulus Suriye’de var. Baas rejimi döneminde ulusların hakları yok sayılmıştı. Tamamen Arap halkı çatısı altında, Arap dili ve kültürü altında ezilmişti. Bazı uluslar küçük bir seviyede de olsa kendi kültürlerini koruyabilmişler. Tamamen yasaklanmamıştı. Ancak Kürtçe tamamen yasaktı. Hatta sadece Kürtlerin dil ve kültürleri değil, Kürtleri köklerinden koparmaya dönük bir siyaset yürütülüyordu. Köyleri ve toprakları ellerinden alınmıştı. Kimliği alınmıştı. Özellikle Kürtlere karşı çok özel bir politika yürütüldü. 
 
Siyasi açıdan tüm Suriye’de bir yasak söz konusuydu. Baas rejimi bazı partiler kurmuştu ve bu partiler de rejimi desteklesin diye kurulmuştu. Aleviler var; Esad kendisi Aleviydi. Ancak Alevilere dönük baskılar en çok bu aile tarafından uygulandı. Rejim, Alevilerin kendilerini rahatlıkla örgütlemesine, ibadethanelerinde inançlarını serbestçe yaşamasına izin vermedi. 
 
Ulusların hakları, demokratikleşme, merkezi olmayan bir Suriye tartışılıyor. Bunlar anayasada yer almalı.
 
Dürziler her ne kadar kendileri gibi kalsalar da onlara karşı da engeller vardı. Êzidîler hiçbir şekilde kabul edilmiyordu. İhvan’ı Müslimin çıktıktan sonra Sunnilere karşı da büyük bir darbe oldu. Suriye’de siyasi yaşamda hakların verilmediğini söyleyebiliriz. Geçici Hükümet içerisinde yer alan gruplar tarafından da bu uluslara karşı özel politikalar yürütüldü. Hatta eskiden kalma kinlerini döktüler. Bu da bileşimlere üzerinde ciddi riskler doğurdu. Aleviler, Dürziler, Kürtler… Kürtlere karşı nefret dili halen de devam ediyor. Bunlar da bir bileşimin mazlumluğu üzerinden yapılıyor. Sunniler yıllardır rejimden baskı görmüşler, ancak şimdi ellerine geçen fırsat üzerinden “öçlerini” almaya çalışıyorlar. Büyük bir yanlış yapılıyor. Bundan dolayı ciddi bir risk var.
 
Eğer yeni bir anayasa yapılmazsa, bütün halkların hakları korunmazsa büyük bir risk var. Bundan kaynaklı ulusların hakları, demokratikleşme, merkezi olmayan bir Suriye tartışılıyor. Bunlar anayasada yer almalı. Ancak halen bu açıdan ciddi bir noktaya gelmedik. Halen yeni anayasada genel prensiplerin ne olacağı noktasında tartışmalar yürütülmesi gerekiyor. 
 
Bunun için çok vakit kaldı mı?  
 
Zaman daralıyor. Ancak ihtiyaç var. Önümüzdeki süreçte olacağını düşünüyorum. 
 
Türkiye ile ilişkileriniz olduğunu açıklamıştınız, bu görüşmeler sürüyor mu, hangi aşamada sürüyor?
 
 
Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye’deki Kürtlere karşı tutumunu değiştirmeli. Türkiye’ye karşı düşmanlık niyetimiz yok. Aksine ortak çıkarlarımız var. 
 
Türkiye yıllardır buradaki Kürtleri tehlike olarak gördü. Bu da içte Kürtlere karşı yürütülen siyasetle bağlantılı yaşandı. Artık vakit geldi; özellikle Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde, Türkiye de buradaki Kürtlere dönük yaklaşımını değiştirmeli. Biz de bu çabadayız. Biz de Türkiye’nin bu yaklaşımını değiştirmesi için çabalıyoruz. Ne dün ne bugün Türkiye’ye karşı düşmanlık etmedik. Ne de yarın ne Türkiye’ye karşı düşmanlık niyetimiz yok, savaşmak gibi bir niyetimiz yok. Aksine artık ortak çıkarlarımızın olduğunu söylüyoruz. Suriye’nin istikrarı noktasında; sınırdaki istikrar ister istemez Türkiye’yi de etkiler. İlişkiler de bu kapsamda. Önümüzdeki günlerde sürecin de ilerlemesiyle olumlu adımların atılmasını umuyoruz. 
 
Düşük bir seviyede de olsa ilişkilerin devam ettiğini söyleyebilir miyiz?
 
Doğrudur. 
 
Türkiye’de sizin de bahsettiğiniz gibi Kürt sorununun çözümü için bir süreç sürdürülüyor. Bu süreç Kuzey ve Doğu Suriye ile bölgeyi nasıl etkiliyor?
 
Bu sürecin olumlu bir etkisi var. Eğer Türkiye’de adımlar atılırsa bunun Kuzey ve Doğu Suriye’ye daha da olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Daha önce savaş vardı, Türkiye de “Suriye tarafından da bana karşı savaş açılacak” diyordu. Şimdi savaş yok, bu da diyalog zemini oluşturdu. Bazı sorunların diyalogla çözülmesine zemin açtı. Gelecekte ortak çıkarlar tartışılabilir. Türkiye’de, Suriye’de Kürtlerin statü sahibi olmaması, hak sahibi olmaması yönünde bir görüş var. Bu durum Şam ile olan diyaloğu da olumsuz etkiliyor. Bu görüşünü Şam ile olan ilişkilerine de yansıtıyor. Türkiye’de çözüme dair atılan adımlar Suriye’nin tamamına olumlu etki ediyor. 
 
Nisêbîn’deki sınır kapısının açılacağına dair tartışmalar var. Sınır kapısı açılacak mı?
 
 
Kapıların açılması konusunda Şam ile görüşmelerimiz var. Nasıl açılacağı noktasında görüşmelerimiz var. 
 
Biz kendi açımızdan bunu olumlu görüyoruz. Diğer yerlerde Baas rejimi döneminde kapılar açıktı. Türkiye asla kapılarını kapatmamıştı. Kapıların açılması önemli. Bu konuda Şam ile görüşmelerimiz var. Nasıl açılacağı noktasında görüşmelerimiz var. Türkiye ile de bu konuyu ilerletmeyi istiyoruz. 
 
Efrîn’de dönüşler halen gündemde. 10 Mart Anlaşması’nda da buna işaret ediyordu. Dönüşler var mı yok mu, durum nedir?
 
 
Dêrazor ve Raqqa’dan göç edenlerin dönmek istiyorlar. Bunu da haklı bulunuyoruz. Özellikle Efrinlilerin dönüşünü sağlamayı hedefliyoruz. 
 
Bu konu gecikti. Sadece Efrinliler değil, Şehba bölgesinde de 200-250 Kürt köyü boşaltıldı. Bunlar da göç ettirildi. Son dönemde rejimin değişmesiyle birlikte Kürtlere dönük baskılar yeniden başladı. Serêkaniyê ve Grêspîliler halen çadılarda ve kamplarda kalıyor. Dêrezor ve Raqqa gibi diğer bölgeler de halen geri dönmeyenler var. Raqqa ve Dêrazor’da dönmeyenler kimdir? Özellikle silah kullanan kişilerin aileleri. Bunlar da dönmek istiyor. Bunu da haklı buluuoruz. Dönebilirler de. Efrin, Şehla, Grê Spîliler de yerlerine dönmeli. Şam ile bu konuyu konuşuyoruz. Özellikle Efrinlilerin durumu çok kötü. Kış aylarında durumları daha da kötüleşecek. Efrin’deki bazı gruplar oradan çıkmalı. Şimdi dönüşler için hazırlık yapıyoruz. Mutabakat ve istişarelerin sonuçlarıyla kısa bir sürede Efrinlilerin dönüşünü sağlamayı hedefliyoruz. 
 
Nisan ayında Rojava Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı yapıldı. Bir heyetin oluşturulup Şam’a gideceği açıklandı. Ancak sonrasında bir gelişme kamuoyuna yansımadı. Birlik çalışmaları ne aşamada?  
 
Heyet oluşturuldu. Birçok kez Şam’dan görüşme talebinde bulunduk. Bu heyet Şam’da Kürtlerin anayasadaki yerini tartışacaktı. Bundan kaynaklı bir toplantı öngörüyoruz. İletişimimiz var. Ciddi zıtlıklar yok. Olsa da diyalog sürüyor ve kanallar açık. Yanlış anlaşılmalar olursa birbirine söyleniyor. İyi bir seviyede bu ittifakın sürdüğünü söyleyebiliriz.  
 
*Ortadoğu gibi bir coğrafyada özellikle diplomatik faaliyet yürüten kadınların sayısı oldukça az. Bu kadar krizin olduğu, kaosun yaşandığı ve ataerkil düşüncenin hakim olduğu bir coğrafyada diplomatik çalışmalar yürütüyorsunuz. Nasıl bir duygu?  
 
Zor bir iş. Bu kadar ağır bir krizde siyaset çok kolay değil. Her soruya yanıt olmak; halkının ve kadınların hakkını savunmak kolay değil. Bu coğrafyada kadına rol verilmemiş, varsa (kadınlar) da hep perde arkasında tutulmuş, kadının gücü kullanılmış. 
 
 
Başlıca engel zihniyettir. Bir yere kadar yürüyorsun ancak engel çıkıyor. Bu engelleri aşmak için hep bir güç gerekiyor. Bundan kaynaklı kolay değil. 
 
Kadınların karar mekanizmalarında açık bir şekilde yer alması için uzun bir mücadele süreci yaşanmış. Bizim de öyle oldu. En başlıca engel zihniyettir. Yürütülen siyaset, ataerkil sisteme hizmet edecek şekilde yürütülüyor. Tek taraflı yürütülüyor. Bir yere kadar yürüyorsun ancak engel çıkıyor. Bu engelleri aşmak için hep bir güç gerekiyor. Bundan kaynaklı kolay değil. Kadınların bu işi yürütmesinde bilinç ve irade gerekiyor. 
 
Rojava Devrimi sürecinde sizi en çok etkileyen neydi?
 
En çok etkilendiğin, en çok moral aldığın, en çok seni acıtan anlar… hepsini yaşadık. Kuzey ve Doğu Suriye’nin sistemini biz inşa ettik. Ne biliyorsak, ne düşünüyorsak ve ne halkımızın yararınaysa onu yaptık. Baas rejimine karşı örgütlü toplumu adım adım böyle yarattık. Bundan kaynaklı her yeni adımımız hem psikolojimize hem moralimize etki etti. Halen de bundan etkileniyoruz ve moral alıyoruz. 
 
Kadınların bu seviyeye gelmesi görünce moral alıyorum. Çünkü bu adım burada atılmış. Aynı zamanda bizi çok acıtan süreçler oldu ve halen etkileri derin. Yaşanan saldırılar, ağır şehadetler, kaybettiğimiz bölgeler, halkımızın göç ettiği yerler… Bunlar bizim için tarihi anlar ve zihninize kazınmış. Bundan kaynaklı acı ve sevinç birlikte yürüdü. 
 
Bu nedenle 19 Temmuz Devrimi çok ilginç ve tahmin edilmiyordu. Bir gün kalktık ve Kobanê’de devrim yaptık. Rejimi ortadan kaldırmış, yerine yeni bir yaşamı kuruyorduk. Bu çok önemli bir adımdı. Diğerleri de toplumun örgütlenmesiydi. Küçük küçük adımlarla, bir binayı inşa etmek için üst üste koyduğun taşlar gibi, bunlar da bizi ayrıca etkileyen noktalardı.  
 
Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye ile yöneticilerini tehdit olarak görüyor. Buna dair neler söylersiniz?
 
Türkiye sadece Kuzey ve Doğu Suriye yöneticileri tehdit görmüyor. Kürtlerin tümünü tehdit olarak görüyor. Türkiye’nin istediği Kürt ölü Kürt’tür. Yani otur dediğinde oturan, kalk dediğinde kalkan, Türkçe konuş dediğinde Türkçe konuşan… Türkiye, böyle Kürtleri tehdit olarak görmüyor. Ancak “kültürüm var, dilim var, haklarım var” diyen Kürtleri tehdit olarak görüyor. 
 
 
Türkiye, barış süreci öncesindeki pozisyonundan kurtulmalı. Zaman değişti, süreç değişti, yeni bir zihniyete ihtiyaç var. Ortak çıkarlar var. 
 
Rojava yöneticilerinin bir geçmişi var. Bir direniş tarihleri, bir siyasi tarihleri var. Türkiye, bana göre bunları tanıyor. Bunlarla iletişim daha makul olmalı. Bence öyle bakılmalı. Onları anlamak isteyebilir. Bunlarla bir anlaşma yapabilir. Çünkü uzun bir tarih var. 
 
Türkiye, barış süreci öncesindeki pozisyonundan kurtulmalı. Zaman değişti, süreç değişti, yeni bir zihniyete ihtiyaç var. Ortak çıkarlar var. Türkiye bu esaslar üzerinde düşünmeli. Genel bir çözüme biz açığız. Biz de Suriye’nin bir parçasıyız, Suriye’nin bir parçası olarak Türkiye ile istişarelerde bulunabiliriz.  
 
Süreç tamamlanır ve entegrasyon tamamlanırsa sizi ve diğer yöneticileri Türkiye ya da Kuzey Kürdistan’ın bir kentinde görebilecek miyiz? 
 
Bizim umudumuz o. Gelip görüşmeler yapmak, halkı görmek, orada da görüşmeler yapmak… Buna hazırız. Bunun da olacağına inanıyorum. 
 
MA / Azad Altay

Diğer başlıklar

11:21 Netleşme zamanı
10:31 Katılımcı Bütçe programında Komisyon Süreci’ne geçildi
10:06 Çetin Lodi: Yazarlar barış taleplerini yükseltmeli
10:03 EMEP Genel Başkanı Aslan: Sosyalist partiler tabanlarını sürece hazırlamalı
09:57 Îlham Ehmed ajansımıza konuştu: Genel bir çözüme açığız, Türkiye ile ortak çıkarlarımız var
09:47 Türkiye Riknaddin'de neyi amaçlıyor?
09:38 Ceza hukukçusu Kanar: ‘Geçiş yasaları’ kapsamında köklü reformlar yapılmalı
09:34 DSİ’nin ‘işletmede’ dediği baraj 6 yıl sonra yapılmış
09:29 Asgari ücret yorumu: Kaşıkla verilip kepçeyle alınıyor
09:25 'Barışı kadınların söz ve karar gücüyle inşa edelim'
09:23 Helebcelilerin kimsesiz mezarlarına Mûş sahip çıkıyor
09:22 Uğur Kaymaz ve babası 21 yıl önce katledildi: Adalet için yeni mekanizmalar yaratılmalı
09:15 3 milyon insan köye dönüş için çözüm bekliyor
09:13 Irak ve Federe Kürdistan’da ‘kadın mücadele birliğine’ ihtiyaç var
09:11 Yusuf Karadaş: Enerji ve ticaret yolları yeni gerilimlere yol açacak
09:06 Selime Büyükgöze: Erkek şiddeti eşitlikle son bulabilir
09:02 Kış lastiği uygulaması başlıyor: Fiyatlar cep yakıyor
09:00 21 KASIM 2025 GÜNDEMİ
20/11/2025
23:54 Maduro’dan Karayip'ler için ‘ağır silah’ ve ‘füze’ talimatı
22:50 Edirne’de kadın cinayeti
22:21 Tecavüze uğrayan çocuk yoğun bakımda
22:11 DEM Partililerden MESEM tepkisi: Çocukları öldürüyor
21:34 Trump’tan Zelenski’ye Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sonlandırmak için taslak
21:19 Almanya’da Kürt Çocuk Korosu’na 'Entegrasyon' ödülü
21:13 Bina ilaçlamasında 7 kişi hastaneye kaldırıldı
21:07 Eğitim Bakanı’na tepki: Bir yılda bin 300 öğrenci gözaltına alındı
20:33 Rojin Kabaiş'in ağabeyi: Telefonun İspanya'ya gönderilmesi için dilekçe verdik
20:29 Amûdê, Şam ve Halep'te 25 Kasım etkinlikleri
20:06 İran'da tutsak Zeyneb Celaliyan’ın tedavisi engelleniyor
20:01 Bütçe görüşmeleri: Son bir yılda 1 milyon çocuk eğitimden koptu
19:47 Merkez Bankası soruşturmasında bir tahliye daha
19:03 Pirsûs katliamı davasına çağrı
18:59 Böcek ailesinin kaldığı otelin sahibi ve çalışanına yakalama kararı
18:55 Kuzey ve Doğu Suriye'de çocuk haklarına dikkat çekildi
18:49 Mûş'ta bir kadın katledilmek istendi
18:40 Gazze: İsrail saldırıları devam ediyor, tankları ilerliyor
18:11 Gülizar Yıldız’ı katleden Remzi Kayaalp'a ağırlaştırılmış müebbet
17:55 ABD-Çin Komisyonu: Çin deniz altı iletişim kablolarını kesmeyi amaçlıyor
17:47 11'inci Yargı Paketinin meclise gelişi ertelendi
17:40 Kadınlardan 25 Kasım çağrısı: Sokaklar bizimdir
17:26 CHP İmralı kararını yarın açıklayacak
17:24 Yaşamını yitiren YJA Star ve HPG'lilerin taziyelerine kitlesel ziyaret
17:18 HDK ve ÖHD'den direnen sağlık emekçilerine ziyaret
17:10 DEM Parti'den Burak Ercan'a ilişkin açıklama
16:53 AKP’den İmralı kararı: Olumlu oy kullanacağız
16:02 AKP İmralı gündemiyle bir araya geldi
15:50 Ankara, İmralı görüşmesine kilitlendi: Kim ne diyor?
15:29 DEM Parti'nin İmralı'ya gidecek üyesi belli oldu, diğer partilere de çağrı yapıldı
15:13 Çocukların güvenli geleceği için talepler sıralandı
15:04 Sağlık emekçileri bütçe taleplerini açıkladı
14:56 Hostekar’da 60 bin meşe palamudu ekildi
14:38 CHP ‘İmralı ziyareti’ gündemiyle toplandı
14:28 Demirtaş’tan görüşme açıklaması
13:49 Gazetecilerin davasında Aslan savunma yapacak
13:45 Gazeteci Namık Tarancı mezarı başında anıldı
13:40 Pakistan: Afganistan sınırında 23 isyancı öldürüldü
13:39 Taciz failinin beraat ettirilmesine tepki: Takipçisi olacağız
13:33 MESEM'li Eren Dağ davasında sanıklardan süre talebi
13:16 Onlarca öğrenciyi tacizden yargılanan Burak Ercan beraat ettirildi
12:35 Amedspor-Trabzonspor maçına davet
12:11 CHP’li komisyon üyeleri: Henüz karar almadık
12:03 DEM Parti: Cezasızlık politikası çocuk istismarını arttırıyor
12:02 Çocuğa cinsel taciz failinin duruşması görülmeden ertelendi
11:43 Sürece karşı çıkan CHP’liler sessizliğe büründü!
11:23 Feti Yıldız'dan AİHM kararı açıklaması: Makul sürede incelenmeli
11:18 Marcia Inhorn ve Mashuq Kurt’tan ortak mesaj: Yasal reformlar hayata geçirilmeli
10:53 CHP'nin ‘süreç karşıtı’ isimleri belli oldu!
10:42 Sokağın bütçe yorumu: Sonumuz iyi değil
10:33 DEM Parti MYK toplandı
10:28 KJK'den 25 Kasım deklerasyonu: Komün yaşatır
09:52 Fatih’te zehirlenme şüphesi: 1 kişi yaşamını yitirdi
09:36 Rojin Kabaiş eylemine ceza: Şiddetin kurumsallaştığını gösteriyor
09:22 Devlet Kürtçe ile barışmalı
09:16 MED TUHAD-FED Eşbaşkanı: Cezaevlerinde ihlaller artarak devam ediyor
09:11 İş dünyasından sürece destek
09:10 Riha Baro Başkanı Öncel: Eşit yurttaşlık temelinde anayasal düzenleme yapılmalı
09:08 Av. Yavuz: Abdullah Öcalan ile doğrudan görüşülmeli
09:07 10 bin işletmeden sadece 4'ü denetleniyor
09:05 İHD Mersin Eşbaşkanı: 100 yıllık inkar ve imha politikalarıyla yüzleşilmeli
09:04 Kadınlar ‘özgürlükçü’ perspektifle yerel yönetimleri dönüştürüyor
09:00 Kürt kadınların mücadelesi özgürlük vadediyor
09:00 20 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:46 CHP'de 'sürece karşı' olan isimler kim?
08:18 Düşürülen dronedan DAİŞ-Şam işbirliği çıktı
00:12 Darp edilerek gözaltına alınan öğrenciler serbest
00:09 Bütçe görüşmeleri: Ulaşımda geçiş ücretleri yüzde bin 400 arttı
19/11/2025
23:41 Meclis'te ‘suça sürüklenen çocuklar’ ile ilgili komisyon kuruldu
22:47 MHP'li Yıldız: İmralı'ya kesin gidilecek
22:39 Çiçek Otlu: Yap işlet devret modeli halkı iki kere sömürüyor
22:23 TJA'dan Dîlok ve Hatay'da atölye çalışması
22:02 İsrail'in saldırılarında 10 Filistinli katledildi
21:58 Amed’deki zincirleme kazada ölü sayısı 4’e çıktı
21:55 Mazlum Ebdî, Mesud ve Neçirvan Barzanî görüşmesi: Kürt sorunu barışçıl yöntemlerle çözülmeli
21:48 Rojin Kabaiş'in ailesinden parti ziyaretleri ve Bakan Tunç'tan randevu talebi
21:36 Özgür Özel'den 'süreç' açıklaması: Sorumluluğunu üstlendik
20:48 Cenevre eylemi: Abdullah Öcalan'ın önündeki engeller kaldırılsın
20:37 CHP: Özel’in İmralı günü Demirtaş'ı ziyaret planlaması yok
20:29 DEM Parti: Çocukların adaleti ertelenemez
20:22 Amed-Êlih yolunda kaza: 3 kişi hayatını kaybetti
20:16 Bütçe görüşmeleri sürüyor: İhaleler almış başını gidiyor
20:10 Mazlum Ebdî ve Îlham Ehmed, Mesud Barzani ile bir araya geldi
19:38 DEM Parti’nin süreç koordinasyonu Meclis’te toplandı
19:35 KHK eyleminde kadınların barış talebi vurgusu
19:03 İsrail ateşkese rağmen Lübnan’a saldırdı
17:54 Zelenski ve Erdoğan görüştü
17:36 Berîvan Kutlu’nun taziyesine kitlesel ziyaret
17:02 Amed Belediye Eşbaşkanları üniversiteli gençlerle buluştu
16:25 İzmir'de 'Dêrsim'in kayıp kızları' filmi izlendi
16:23 Bütçe görüşmeleri: Ulaşımda çok dillilik talebi
16:07 Gazeteci Aykol'a kan takviyesi yapılacak
16:05 DEM Parti Colemêrg’te iki aileyi barıştırdı
16:00 AKP ve CHP ‘İmralı ziyareti’ gündemiyle toplanıyor
15:42 Öğrencilere polis ve ÖGB şiddeti
15:36 Gazeteci Aslan hakkında iddianame hazırlandı
15:24 Wan’da çok sayıda öğrenci gözaltına alındı
15:21 Bölge oda ve borsalarından sürece destek: Her adım yarına umuttur
15:20 Riha'da işkenceyle katledilen çocuk toprağa verildi
14:59 Ayla Akat Ata: Sürecin başarıya ulaşması kadının emeğiyle mümkün
14:57 Kadınlar 25 Kasım’a hazırlanıyor
14:51 Sağlık emekçileri vergide adalet talep etti
14:40 Veterinerlerin durumuna dikkat çekildi
14:19 CHP İmralı ziyaretine yeşil ışık yakmazsa DEM Parti nasıl bir tutum alacak?
14:18 Gelecek Partili Torun: Bahçeli ile İmralı’ya gitmeye ben de varım
14:07 Mamdani’den Abdullah Öcalan’a destek: Barış küresel bir kazanım olacaktır
14:06 Adana’da ÇEDES tepkisi: Okullara imam değil, öğretmen istiyoruz
14:03 Erdoğan'dan süreç açıklaması: Tüm partilere önemli görevler düşüyor
13:09 DEM Partili belediyeler kadın çalışmalarının raporunu açıkladı
12:51 Nurettin Demirtaş'tan Aykol'a geçmiş olsun mesajı
12:28 EMEP Genel Başkanı: Komisyon bir an önce Abdullah Öcalan ile görüşmeli
12:27 Rojin Kabaiş’in ailesinden DEM Parti’ye ziyaret
12:02 Helin Ümit: Devlet karar vermek zorunda
11:51 Îlham Ehmed: Kadınların içinde yer almadığı bir barış kalıcı olamaz
11:49 MHP’li Yıldız: Komisyon Abdullah Öcalan’ı ziyaret etme yönünde karar alacak
11:45 İmralı’ya gönderilen araştırma raporları iade edildi
11:11 Aksoyoğlu: İktidar süreci bekletiyor
10:54 Ebdî: Önder Apo’nun başlattığı barış süreci tüm Ortadoğu için şanstır
10:37 Bedran Çiya Kurd: Sözlü olmaz, tüm haklar anayasal güvenceye alınmalı
10:05 Çukurova bölge mitingine katılım çağrısı: Halktan yana bütçe istiyoruz
10:03 Çocuk Hakları Günü: İhlaller devlet eliyle derinleştiriliyor
10:01 Akbelen'de maden sahası dışındaki ağaçlar da kesildi
09:59 Kamaç: Nasıl ki Kürt tarafı adım atıyorsa devlet de adım atmalı
09:54 Saadet Partisi Grup Başkanı Kaya: Güven artırıcı adımlar atılmalıdır
09:52 Afganistan’da varoluş duruşu: Direniş
09:26 Kadın öncülüğünde yeniden inşa: 23 merkez ve 145 proje
09:13 Saadet, DEVA ve CHP il başkanları: Acilen yasal adımlar atılmalı
09:11 Eren Keskin: Rojin dosyasında ATK işkenceyi gizlemek üzerine iş yaptı
09:05 Direnişle örülen bir yaşam: Botan’ın Bêrîvan’ı
09:02 Arıcılardan sahte bal uyarası: Glikoza dikkat!
09:00 19 KASIM 2025 GÜNDEMİ
07:59 Eylemlerin tanıdık siması Dengbêj Hecer hayatını kaybetti