154 gündür 'umut hakkı'nda adım atılmadı

img
HABER MERKEZİ - Devlet Bahçeli'nin 154 gün önce Meclis'te gündeme getirdiği Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı", AİHM'in 11 yıl önce verdiği "ihlal" kararına rağmen uygulanmıyor. 
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis kürsüsünden Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı"na dair yasal düzenleme yapılması yönündeki açıklamasının üzerinden 154 gün geçti. Ancak "umut hakkı"na dair şu ana kadar herhangi bir adım atılmadı. 
 
Bahçeli, 22 Ekim 2024 tarihinde partisinin haftalık grup toplantısında, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kabul ederek, Öcalan'a "örgütü tasfiye et" çağrısı yaptı. Bahçeli, söz konusu "şartın" yerine getirilmesi halinde Öcalan'ın DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşmasını ve "umut hakkı"na dair yasal düzenlemelerin önünün açılmasını istedi. 
 
Aradan 154 gün geçmesine rağmen herhangi bir adım atılmadı. Bu süreçte Abdullah Öcalan'dan tarihi bir çağrı yapıldı. Abdullah Öcalan, 27 Şubat'ta DEM Parti İmralı Heyeti ile birlikte "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" yaptı. 
 
4 BİNİ AŞKIN TUTSAK BULUNUYOR
 
Bahçeli'nin Meclis'te dile getirdiği "umut hakkı" uzun yıllardır gündemde olan bir konu. "Umut hakkı", bir tutsağın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2014 yılında Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı" dair "ihlal" kararı verdi. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AB BK) de, 17-19 Eylül 2024 tarihlerinde yaptığı toplantıda, AİHM’in ihlal kararını görüşerek, Türkiye’ye gerekli önlemlerin geciktirilmeden alınmasını aksi halde Eylül 2025'teki toplantıda ara karar hazırlanacağı uyarısında bulundu. Ancak “ihlal” kararı ve uyarılara rağmen hala herhangi bir adım atılmış değil.
 
Cezaevlerinde, Abdullah Öcalan'ın yanı sıra 4 bini aşkın ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezasına çarptırılmış tutsak bulunuyor. Bu isimlerden birçoğu da "umut hakkı"ndan yararlanamıyor. "Umut hakkı"na dair merak edilenleri derledik.  
 
“Umut hakkı” nedir?
 
Eski Ceza Yasası’na göre verilen idam cezalarının yeni yasal düzenlemelere göre uyarlanması sonucunda verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları ile 3713 sayılı yasa ve 5237 sayılı yasanın 302. maddesi kapsamında mahkemelerce verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının infaz biçimi, mevzuatta ömür boyu yani ölünceye kadar şeklinde düzenlenmiştir. Bu cezaların istisnası yoktur. Fakat ‘umut hakkı’, bu ömür boyu hapis cezasına karşılık mahpusun belli bir süreden sonra toplumla yeniden buluşmasını sağlamak için öne çıkan bir haktır. Bu hakka sahip olan kişi belirli bir infaz süresinden sonra durumunun yeniden gözden geçirileceğini, bu gözden geçirmenin hangi gerekçeler üzerinden yapılacağını, kimlerin hangi yöntemlerle bu değerlendirmeyi yapacağını bilerek cezasını infaz eder. Başka bir ifade ile ‘umut hakkı’, öngörülebilir bir infaz biçimi getirerek kişinin yeniden özgürlüğüne kavuşma umudunu korumasını sağlar.
 
"Umut hakkı" ile ilgili bir süre sınırı var mıdır? 
 
Bu konuda herhangi bir süre sınırı bulunmamaktadır. AİHM buna yönelik vermiş olduğu kararlarda sürenin üye ülkenin egemenlik hakkı kapsamında kendisinin belirleyeceğini ifade eder. Ancak söz konusu sürelerin kişinin ‘umut hakkı’nı ortadan kaldıracak uzunlukta olmaması gerektiğini de dile getirir. Yani devletin sırf ölünceye kadar infaz şeklini ortadan kaldırmak için getireceği 30-40-50 yıllık sürelerin kabul görmeyebileceği belirtilebilir. AİHM, Vinter/Birleşik Krallık kararında 25 yıllık bir süreden bahseder. Burada mahkeme, sözleşmeci devletlerarasında ve karşılaştırmalı ve uluslararası hukuk materyalleri arasında, cezanın verilmesinden en geç 25 yıl sonra ve sonrasında periyodik olarak gözden geçirilmesini garanti altına alan bazı özel mekanizmaların sağlanmasına yönelik karar veriyor.
 
Ancak Mahkeme’nin bu konuda verdiği kararlardan (Kafkaris/Kıbrıs, Vinter/Birleşik Krallık vb.) özetle yorumu şu şekildedir: Sözleşmeci devlet tarafından hangi ceza adaleti sisteminin onaylandığına müdahale etmediği vurgulanmalıdır . Sözleşme, bu bağlamda, şartlı salıverme hakkı gibi özel bir ceza adaleti mekanizması gerektirmemektedir. Bu tür bir gözden geçirmenin şekli ve bir gözden geçirmenin yapılabilmesi için cezanın ne kadarının çekilmiş olması gerektiği sorusu, devletlerin kendi takdir yetkisi dahilindeki konulardır. Sözleşmeci devletler tarafından izlenmesi gereken usuller yargısal olmayan bir karaktere de sahip olabilir. Ancak, Mahkeme'nin içtihadına göre, ‘serbest bırakılma olasılığının değerlendirilmesini’ sağlayan bir sistem olması gerektiği açıktır ve ‘söz konusu takdir marjı sınırsız olamaz.’ Mahkeme, Sözleşmeci Devletin kendi hukuk sisteminde daha hafif tutukluluk koşulları veya erken salıverme imkanı tanıyacak herhangi bir imkan olup olmadığını inceler.
 
Bir diğer mahkeme yorumu; Macaristan, Mahkeme'nin kararlarına uymanın bir yolu olarak 2015 yılında ömür boyu hapis cezalarının otomatik olarak gözden geçirilmesini öngören yeni bir mevzuat çıkarmıştır. Bu mevzuat ile 40 yıllık hapis cezasının ardından hükümlü için zorunlu bir af prosedürü başlatılmaktadır. Ancak Mahkeme, bir mahkumun affedilmeden önce beklemesi gereken 40 yılın, tavsiye edilen azami süreden çok daha uzun bir süre olduğunu ve bu anlamda devletin sahip olduğu takdir marjı geniş olsa da, bu marjın dışında kaldığını belirtmiştir. Ayrıca Mahkeme, Macaristan'da cumhurbaşkanlığı affının müebbet hapis cezasının fiilen veya hukuken indirilebilmesini sağlayan bir yol olmadığını tespit etmiştir. Mahkeme, başvuranların beklemek zorunda kaldıkları uzun süreyi ve inceleme mekanizmasının yeterli usuli güvencelerden yoksun olmasını göz önünde bulundurarak, yeni Macar mevzuatının Sözleşme'nin 3. maddesi anlamında bir koruma sağlamadığına ve bir ihlal olduğuna karar vermiştir.
 
 "Umut hakkı", Türkiye mevzuatında yer alıyor mu? Kapsamı nedir? 
 
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 16/4. Maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 47. Maddesi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı ile ilgili Kanunun 25. Maddesi, 107/16. Maddesi yukarıda bahsi geçen cezaların hiç ara verilmeden ölünceye kadar çektirileceğini düzenlemektedir. Zaten AİHM’in ihlal kararı verilmesine neden olan yapısal sorunlar bu yasa maddeleridir. Bu cezalar yönünden ‘umut hakkı’, Türkiye yasalarında herhangi bir şekilde yer almamaktadır. Abdullah Öcalan ve aynı nitelikteki hükümlülerin haklarını ihlal eden düzenlemeler bunlardır. Bu düzenlemeler kategorik olarak şartlı tahliye yasaklarını içermektedir.  Bunların dışında, farklı cezalarla ilgili serbest kalma yöntemleri, Cumhurbaşkanlığı affı gibi mevcutsa da bunlar aynı nitelikte olmayan ceza tiplerine yöneliktir. Esas olarak ‘umut hakkı’nın bir yasa başlığı ile özel bir düzenleme olarak yasada bulunması şart değildir. Burada esas olarak kategorik şartlı tahliye yasakları doğrudan bu hakkın ihlali olarak yaşanmaktadır.
 
Kategorik şartlı tahliye yasakları yasadan kaldırıldıktan ve tahliye imkanı yasal olarak sağlandıktan sonra yasanın fiili uygulamasını tartışma imkanı olabilir.
 
AİHM, Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı” ile ilgili nasıl bir karar verdi?
 
AİHM 2000’lerden sonra verdiği bir dizi kararında, hükümlülerin ‘umut hakkı’na açık referanslar vermeye başladı ve konu üzerine önemli bir içtihat zinciri geliştirdi. Ölüm cezasının 2000’lerin başında kaldırılmasından sonra Abdullah Öcalan’ın cezası ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’na çevrilmişti. AİHM, ölüm cezası yerine öngörülen bu cezanın infaz biçimine dair değerlendirmesini Mart 2014 tarihli kararı ile yaptı ve karar Ekim 2014’te kesinleşti. Daha sonra aynı konuda AİHM, Eylül 2015’te Kaytan/Türkiye, Aralık 2015’te Gurban/Türkiye ve Şubat 2019’da Boltan/Türkiye kararlarını verdi. 
 
Mahkeme bu konudaki içtihadı ile aynı doğrultuda, ‘umut hakkı’ güvence altına alınmaksızın hükümlülerin ölünceye kadar cezaevinde tutulmasının Sözleşme’nin 3. maddesinin ihlali niteliğinde olduğuna defaten hükmetti. AİHM, Öcalan-2 Türkiye kararıyla Türkiye’yi 2014 yılında yeniden mahkum etti. ‘Ölünceye kadar hapis cezası’nın işkence yasağının ve dolayısıyla ‘umut hakkı’nın ihlali olduğuna hükmetti. Pozitif hukukun sınırları içerisinde ‘umut hakkı’nı belirleyen 4 ilke ortaya koydu ve Türk Hukuku’nda bunların karşılık bulamadığını belirtti. Bu 4 ilkenin meali, tahliye imkanının de jure (yasal) ve de facto (fiili) olarak mümkün olması, mahpusun hapis cezasının gözden geçirilme süreçlerinde usuli güvencelerinin olması ve mahpusun tutulma koşullarının resosyalizasyonuna uygun olması gerektiği… En kısaltılmış haliyle mahpusun bir gün tahliye edilebilme imkanı olduğu bilgisine sahip olması ve tecrit altında tutulmamasıdır. 
 
AİHM’in Öcalan dışında “umut hakkı” ile ilgili verdiği bir ihlal kararı ve bu kararın uygulandığına dair bir örnek var mı?
 
AİHM’in Vinter ve diğerleri/Birleşik Krallık kararı sonrası, İngiltere ve Galler Yüksek Mahkemesi verdiği bir karar ile Adalet Bakanı’na verilen müebbet hapis cezası hükümlülerini salıverme hakkını açıkça tanıdı. Yüksek Mahkeme, bu hakkın kapsamını, sınırlarını ve koşullarını da belirledi. Bakanlar Komitesi bu çerçeveyi AİHM kararının gerektirdiği genel önlemlerin alınması olarak değerlendirerek, denetim sürecini kapattı. Matiošaitis ve diğerleri/Litvanya kararının uygulanmasının denetimi sürecinde, Litvanya müebbet hapis cezası hükümlülerinin cezalarının infazının gözden geçirilmesi ve koşulları oluşmuşsa hafifletilebilmesi için bir mekanizma oluşturdu. Komite, bu konuda oluşturulan mekanizmanın ve mekanizmaya başvuru şartlarının Mahkeme’nin geliştirdiği standartlara uygun olduğuna karar verdi ve denetim sürecini kapattı.
 
Bakanlar Komitesi, bu ülkelerdeki mevcut sistemlerden bazılarını ‘iyi örnekler’ olarak kabul ediyor ve Türkiye tarafından bunlardan yararlanılması gerektiğini düşünüyor.
 
AİHM’in Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı”nın ihlal edildiğine dair verdiği karar sonrası Türkiye nasıl bir prosedür işlemeli?
 
Türkiye’nin yapması gerekenler konusunda, AİHM’in Gurban grubu kararları, Bakanlar Komitesi’nin diğer ülkelere dair denetim sürecinde attığı adımlar ve yaptığı değerlendirmeler bir yol haritası oluşturuyor. Buna göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının Sözleşme standartlarına uygun şekilde gözden geçirilmesine imkan veren bir mekanizma oluşturulurken, şu temel ilkeler gözetilmeli:
 
- Mekanizma tarafından gözden geçirme sonrası talebe konu cezanın hafifletilmesine, indirilmesine, ortadan kaldırılmasına ya da şartla salıverilmeye kararı verilebilmeli,
 
- Cezanın gözden geçirilmesini talep edebilmek için cezaevinde geçirilmesi gereken süre 25 yıldan fazla olmamalı,
 
- Hükümlünün hayatındaki dikkate değer değişiklikler ve gelişmeler değerlendirmede dikkate alınmalı ve rehabilitasyon amaçlı olması gereken infazın, değerlendirme tarihi itibariyle sürdürülmesinin meşru bir dayanağının bulunup bulunmadığına bakılmalı,
 
- Bu değerlendirme objektif ve önceden belirlenmiş kurallara göre yapılmalı,
 
- Değerlendirmede dikkate alınacak esaslara dair düzenlemeler yeterli açıklıkta ve belirli olmalı,
 
- Hükümlüye sürece dair prosedürel güvenceler tanınmalı,
 
- Hükümlü sürece dair gereği gibi bilgilendirilmeli,
 
- İlk gözden geçirme sonrası ret kararı verilmesi halinde periyodik aralıklarla gözden geçirme sürdürülmeli,
 
- Mekanizma tarafından verilen kararın yargısal denetimi mümkün olmalı ve hükümlüye bu yola erişim hakkı verilmeli.
 
Türkiye bu kararı neden uygulamıyor? Uygulamamasına dair nasıl bir yasal dayanak sunuyor?
 
Türkiye AİHM’in verdiği kararların bireysel ve yapısal ölçüde yerine getirilip getirilmediğini, yaptığı periyodik izlemeler ile denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne 2015 yılında Öcalan-2 Türkiye kararını çevirip tüm yargı makamlarına yolladığını ve kararı icra ettiğini iddia eden bir eylem planı sundu. Abdullah Öcalan’ın avukatlarının başvurularına rağmen 7 yılda hiçbir gelişmenin sağlanamadığı dosyaya, 2021 yılı ve devamında sivil toplum örgütleri Türkiye’nin kararı uygulamadığına, yasasında değişiklik yapmak için hiçbir adım atmadığına, Öcalan-2 ihlal kararından sonra yani 2014’ten beri kaç müebbet ağır hapis cezası verildiğine dair bilgileri sivil toplumla paylaşmadığına, Terörle Mücadele Kanunu ile infazda eşitlik ilkesini uygulamadığına ve nihayetinde İmralı’da ağır tecrit koşullarının sürdürüldüğüne dair birden fazla kez bildirimde bulundu.
 
Türkiye manipülatif cevaplar ve eylem planı sundu ancak Bakanlar Komitesi, 30 Kasım-2 Aralık tarihlerinde yaptığı 1419’uncu toplantıda ‘umut hakkı’ dosyalarını gündeme aldı ve daha fazla gecikme olmaksızın mevcut mevzuatın kararlarla uyumlu hale getirilmesine ilişkin Türkiye’ye acil çağrıda bulundu. Komite, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan tutsakların sayısına ilişkin bilgi talep ederek, Türkiye’nin genel tedbirlere dair benimsenen gelişmeler hakkında en geç Eylül 2022’de Komite’ye eylem planı sunmasına karar verdi. Komite’nin bu somut ve açık taleplerine karşı Türkiye’nin verdiği cevap, Ekim 2022’de bir eylem planı sunmak oldu. Hükümet esasen diplomatik bir dille, Türkiye’nin bu konuda bir değişiklik yapma planı olmadığını söyledi. Son olarak Türkiye, yine benzer argümanlarla Temmuz 2024’te bir eylem planı sundu.
 
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Türkiye’nin bu kararı yerine getirmemesi halinde nasıl bir yaptırımı söz konusu olur?
 
Bakanlar Komitesi, Türkiye’den kararın uygulandığına dair eylem planları isteyebilir. Dava grubunu 3 aylık periyotlarla incelemeye alarak daha yakından izleme yapabilir. Devlet üzerindeki kararın uygulanması noktasındaki baskıyı artırmak için ara kararlar kurabilir. Ara kararlar düzenli yapılan toplantılar sonrası alınan genel kararlardan usulen daha etkilidir. AİHS’nin 46 (3) maddesi uyarınca Bakanlar Komitesi yorum sorunu dolayısıyla bir kararın uygulanmasının denetiminin tehlikeye girdiği kanaatine varırsa yorum konusunda bir karar vermek üzere konuyu AİHM önüne sevk edebilir. Bu mekanizmanın işletilebilmesi için Bakanlar Komitesi’nin üçte iki çoğunluğunun oyuna ihtiyaç vardır, bu nedenle de nadiren işletilir.
 
İstisnai durumlarda ihlal işlemlerinin başlatılması için AİHS’nin 46 (4). Maddesine başvurabilirler, Bakanlar Komitesi, devletin nihai bir karara uymayı reddettiği kanaatine varırsa, devletin kararı uygulama yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğine karar vermek üzere meseleyi AİHM’e götürebilir. Bu mekanizma kararın uygulamasını sağlayacak yeni bir araç olarak 2010 yılında (AİHS’e ek 14 no.lu Protokolün yürürlüğe girmesiyle) yürürlüğe konulmuştur. (Her ne kadar, mahkemenin uygulayabileceği bir yaptırım söz konusu olmasa da). Bu mekanizma da Bakanlar Komitesi’nin üçte iki çoğunluğunun oyu ile harekete geçirilebilir, bu nedenle de nadiren uygulanır.

Diğer başlıklar

07:44 Riha'da halk buluşmaları
00:15 Dep’te binlerin katılımıyla coşkulu konser
01/08/2025
23:44 Şam kırsalında bir genç katledildi, bir aile göçe zorlandı
22:48 Cizîr'de şölen: Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne hazırız
21:30 Trump: Rusya yakınlarına 2 nükleer denizaltı konuşlandırılması emri verdim
21:25 Silivri'de otluk alanda yangın
21:13 Erdoğan: Barış rüzgarlarının esmesine çok az kaldı
19:58 Kayyımın işten çıkardığı işçilerden AKP önünde açıklama
19:53 Abdi Ekmekçi’nin cenazesi 6 yıl sonra ailesine teslim edildi
19:49 Gazze'de son 2 günde gıdaya ulaşmaya çalışırken 100'den fazla kişi öldürüldü
19:43 Şirnex Ekoloji Platformu’ndan valiliğe resmi açıklama çağrısı
19:21 CHP komisyon toplantısı yaptı: Sözcüler Emir ve Gökçen oldu
19:00 Suriye Geçiş Hükümeti Güçleri sanatçılara saldırdı
18:55 İzBB soruşturması: 65 kişi hakkında 45 yıla kadar hapis istemi
18:43 Kürtçe derneğinin kapatılmasını valilik istemiş
18:40 Xarbêt’te meydana gelen göçükte bir işçi yaşamını yitirdi
17:49 Xarpêt'te 'Demokratik Toplum Çağrısı ve Jineoloji' paneli
17:05 Berivan Demir'in taziyesine kitlesel ziyaret
16:19 Kurtulmuş'tan partilerin genel başkanlarına 'komisyon' teşekkürü
16:08 Muğla ve Aydın'da yangın
16:07 MHP'den 'hasta tutuklular' için çağrı
15:58 Spot yayında: Dört 1 Yandan’ın ilk gündemi Meclis komisyonu
15:12 Bir çocuğu usulsüzce evlat edinen doktor gözaltına alındı
14:57 Süveyde’de eylem: Geçiş hükümeti güçleri kentti terk etsin
14:56 İstanbul'un Temmuz enflasyonu belli oldu
14:47 BM: İsrail yardım bekleyen en az bin 317 Filistinli'yi öldürdü
14:46 Tacizden yargılanan kişinin daire başkanlığına atanmasına tepki
14:40 Yüksel Koç şartlı tahliye edildi
14:13 TİS taleplerini bakanlık önünde sıraladılar
14:01 Bakanlık önünde eylem: Hasta tutsaklarla ilgili süreç yavaş ilerliyor
13:54 Kürtçe ders veren derneğin kapısına mühür vuruldu
13:44 Madene karşı direnenler ifade verdi
12:43 Şirnex’teki ağaç kesimini gündemleştiren gazeteciye soruşturma
12:29 El Salvador’da ki reformdan mevcut başkana sınırsız seçilme hakkı
12:29 Samsun’da 5 tutsak adli koğuşa konuldu: Tehdit altındayız
12:09 Bişeng Kabak'ın taziyesine kitlesel ziyaret
11:37 Xarpêt’te madende göçük
11:36 Süveyda sonrası hedefteki 3 kent
11:21 Komisyonun toplantı tarihi belli oldu
11:04 İran’da 3 tutsağa hücre cezası
10:52 Polis evli olduğu kadını ve 2 çocuğunu katletti
09:50 Gündüz tarlada, akşam çadırda çalışıyorlar
09:42 24 kişi adliyeye sevk edildi
09:40 'Çocukları hapsetmek yerine suç nedenlerine odaklanılmalı'
09:39 Casenê'ye giden anneler: Yüreğimizdeki acı barışla hafifler
09:37 ABD’den Türkiye’ye ek yüzde 15 gümrük vergisi
09:29 Kütahya'da peş peşe 4 deprem
09:17 Ağaç kesimine karşı kampanya: Doğaya sahip çıkmak ülkeye sahip çıkmaktır
09:13 Derwêş ve Edûlê klibi yayımlandı
09:11 DEDAŞ köye uğramadan 35 haneye 60 ile 450 bin TL arası fatura yazdı!
09:07 Faruk Bildirici: Gazeteciler sorunun temelden çözülmesi için çaba harcamalı
09:06 On Gözlü'de işgal ve fırsatçılık
09:05 KCDP Temsilcisi: Barışın kalıcılaşması için komisyona destek sunmaya hazırız
09:04 Doğaya çifte tehlike: Bir yanda yangın, bir yanda maden
09:04 Tanrıya çıkış kapısı: Pagan Kapısı
09:03 Şengal Dağı'nda aç ve susuz 16 gün
09:00 Erdoğan Madımak katliam failinin cezasını kaldırdı
09:00 01 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
07:59 Mahalle mahalle süreç buluşmaları
31/07/2025
23:15 Dep’te dengbêj dinletisi
23:10 'Kürt celladı' olarak tanınan Hecac Tikrîtî yakalandı
23:04 Siweyda’daki katliamları araştırmak için soruşturma komitesi kuruldu
23:01 19 kentte sıcaklık 40 derecenin üzerine çıktı
22:23 Kubat Talabani: Suriye’de tüm bileşenlerin hakları korunmalı
21:27 Amedspor’dan yeni forma tanıtım filmi
20:57 Türkiye, Duhok'ta bazı köy yollarını kapattı
20:52 İsrail, Lübnan'a saldırdı
20:24 İzmir Barosu'ndan panel: Cezaevlerinde tecrit artıyor
20:17 Kayyımın işten çıkardığı işçilerin eylemi: Talimatı AKP il başkanı verdi
19:36 Suriye geçiş hükümeti, 2 genci katletti
19:33 Üç bakan süreç gündemiyle bir araya geldi
19:04 Özgür Özel: Nasıl çalışacağına komisyon karar verecek
17:46 Portekiz de açıkladı: Eylülde Filistin'i tanımayı planlıyoruz
17:39 Suları kesilen çiftçilerden DEDAŞ protestosu
17:31 Rusya, Ahmet El Şara'yı Moskova'da düzenlenecek zirveye davet etti
16:45 Lavrov: Kürtler yeni Suriye Hükümeti’nde yer almalı
16:44 Güler: Meclis komisyonunun çalışmaları basına kapalı olacak
16:33 51 kişilik meclis komisyonun sadece 9'u kadın
16:20 Ankara ve İstanbul için yağış uyarısı
15:50 CHP ve TİP'in Meclis komisyon üyeleri belirlendi
15:46 AKP'nin Meclis komisyonu üyeleri belli oldu
15:42 AYM Tayfun Kahraman hakkında ihlal kararı verdi
15:41 EGEÇEP: Susuzlık iklim krizinin sonucu
15:38 Gazete dağıtımcısı Bayram tahliye edilmedi
15:12 166 örgütten komisyon açıklaması
14:54 'Beyaz Kod sisteminden beri en az 122 bin şiddet vakası yaşandı'
14:47 Süveyda'daki katliamdan yeni görüntüler
14:42 Gazeteci Yılmaz memleketinde toprağa verildi
14:21 Gazeteci Ercüment Akdeniz tahliye edilmedi
13:39 31 yılın ardından tahliye oldu: Sevincim buruk
13:09 Ankara’da ekmeğe yüzde 20 zam
13:03 Ayşegül Doğan: Masada yer almak cumhuriyetin ikinci yüzyılında yer almaktır
12:05 Yeni Yol Partisi komisyon üyelerini belirledi
11:32 Özel'den komisyon üyeleri açıklaması: Belli değil
11:20 Gazeteci Akdeniz’in duruşması öncesi açıklama: Hakikat susturulamaz
11:11 Afyon'da 5 hektarlık alan yandı
10:52 Fuat Ali Rıza: Türkiye’nin demokratikleşmesi umudunu canlandırmak gerekir
09:57 Gürkan Çakıroğlu: Hukuki adımlar için komisyon sürecin mutfağı olmalı
09:31 Ege Denizi'nde 4.0 büyüklüğünde deprem
09:08 Kardeşinin taziyesinde konuştu: Herkes süreci desteklesin
09:07 33 yıldır cezaevi kapısında: Hukuksuzluk son bulsun
09:05 Kayyımın işten çıkardığı emekçi: Talimatı AKP il başkanı verdi
09:04 Damlasaydı 25 yılda gölet olmuştu!
09:03 Şirnex eko-kırım politikalarıyla yok ediliyor
09:02 Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü 308 gündür aydınlatılmadı
09:01 İklim krizi büyüyor: İnsanlar sıcaktan da yağıştan da ölüyor
09:00 31 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:05 Erdoğan'dan işçilerin grevine yasak
30/07/2025
23:38 Ukrayna, ABD ile silah tedarikinde anlaşmaların temel ilkelerinde uzlaştı
23:33 Trump'tan Brezilya'ya yüzde 50 gümrük vergisi
22:48 Riha'da hastanede şiddet: Güvenlik görevlisi ve bir doktor yaralandı
22:20 Siweyda’ya yakıt geçişine izin verilmiyor
22:13 Bafil Talabani: Suriye’de Kürt halkının hakları korunmalı
21:34 Fed, faizi beşinci kez sabit tuttu
21:26 Mamak'ta çıkan yangında 8 gecekondu kullanılamaz hale geldi
20:48 MGK bildirisinde süreç vurgusu
20:29 Halk buluşmaları: Sürecin yükünü hep birlikte omuzlayacağız
19:47 İşten çıkarılan 223 emekçi için Wan’da kitlesel yürüyüş
19:27 İran rejim güçleri Kürt bir kolberi yaraladı
19:15 Siweyda’da bin 350 kanser hastası ilaçsız
18:52 İmamoğlu'nun diplomasının iptaline dair yürütmeyi durdurma talebine ret
18:02 Kurtulmuş: Komisyon çalışmaları Ağustos'un ilk haftası başlayacak
17:56 Rusya'da depremin ardından Klyuchevskoy Yanardağı’nda patlama
17:50 Aydın'daki yangınlar kontrol altına alındı
17:39 Dedeoğulları ailesi mezarları başında anıldı
16:31 Gazeteci Nizamettin Yılmaz'ın cenazesi İstanbul'a getirildi
16:17 Zilan Esen'in taziyesine kitlesel ziyaret
15:51 Kadınların ihtiyaçlarını belirleyip çözüm üretecek
15:40 Anamur’da ‘çocuk işçi’ katledildi
15:38 Wan kayyımı engellileri işten çıkardı: 2'nci kez mağdur ediliyoruz
15:16 Şiddet uygulayan gardiyan tutsaktan şikayetçi oldu
14:57 Özel: Meclis Başkanı talebimizi kabul etti, komisyonda yer alacağız
14:39 Dedeoğulları katliamında yaşamını yitirenler anıldı
14:00 Türk-İş'in yoksulluk sınırı: 86 bin lira
13:55 7 ayda 4 bin 426 yangın: 50 bin hektar alan küle döndü
13:51 Hunergeha Welat'tan yeni eser: Derwêş ve Edûlê
13:28 Güney Kore'de aşırı sıcaklardan 13 ölüm
12:28 Bakan Tunç: Meclis'in aldığı kararlara teknik destek vereceğiz
12:18 Tsunami dalgaları Rusya, Japonya ve ABD kıyılarına ulaştı
11:58 Süveyda'da BM konvoyuna saldırı: 1 yaralı
11:45 Fırat Bayrak’ın taziyesine kitlesel ziyaret
11:18 Hastanede klimalar çalıştırılmıyor, hastalar mağdur
11:17 Kayyımın 223 işçiyi çıkartmasına tepki
10:21 TÜİK'e göre gerçek işsizlik yüzde 32,9'a yükseldi
10:08 Adana'da 22 emekçi 9 yıldır işe iadeyi bekliyor
09:48 Sigaraya zam üstüne zam
09:18 Hesendîn’den çağrı: Doğamıza sahip çıkalım
09:16 Kavurucu sıcaklarda inşaatta çalışıyorlar
09:04 PSAKD Genel Başkanı: Aleviler sürecin asli unsurudur
09:03 Tetwan’da kayyım ve AKP’nin bıraktığı tahribat gideriliyor