Doğa talanına karşı İstanbul’dan Besta’ya geldi 2025-09-12 09:03:45 ŞIRNEX - Doğa talanının durdurulmasını haykırmak için İstanbul'dan Şirnex'e gelen İklim Adaleti Koalisyonu'ndan Çiğdem Özbaş, "Yalnızlaştırma politikalarını her yerde kırmak istiyoruz" dedi.    Şirnex merkez ve ilçelerinde "güvenlik" gerekçesiyle yasaklı olan bölgelerde yaşanan doğa talanına tepkiler sürüyor. Maden ve petrol arama çalışmaları, HES ve barajlar ile ağaç kesiminin durdurulması için 9 Eylül'de kentte kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirildi. Hemen ardından 5 yıldır aralıksız bir şekilde ağaç kesiminin yapıldığı Besta Bölgesi'nde 1 günlük nöbet tutuldu. Eyleme, Kürdistan kentlerinin yanı sıra Türkiye'den de çok sayıda ekolojist ve doğa savunucusu katıldı.    İklim Adaleti Koalisyonu ve Toprağımızı Vermiyoruz Kampanyası aktivisti Çiğdem Özbaş da İstanbul'dan gelerek Besta'daki eyleme katılan isimlerden biri oldu.    2022 yılında Cûdî’de orman kıyımına karşı düzenlenen yürüyüşte de yer aldığını aktaran Çiğdem Özbaş, o günden bu yana bölgede çok sayıda karakol yapıldığını gözlemlediğini paylaştı.      'GELECEĞİMİZ BİZİM ELİMİZDE'    Çiğdem Özbaş, "O zamandan bu yana karakolların arttığını gözlemledik. Askerler yine bizi karşıladı. Yol boyunca kömür madenlerinin Cûdî’yi yuttuğunu gördük. Meclis tatile çıkmadan önce çıkarılan torba yasayla ekolojik yıkım ve talan Kürdistan’da son derece artmış" dedi.    Ormanlık alanların "güvenlik" gerekçesiyle yok edildiğine dikkati çeken Çiğdem Özbaş, "Buralar bir zamanlar anıt ağaçlarla doluyken şimdi ağaçların yok olduğu bir bölgeye dönüştü" diye kaydetti. Çiğdem Özbaş, yaşanan talan nedeniyle hayvancılığın ve tarım alanlarının yok edildiğini, insanların göçe zorlandığını söyledi.    Çiğdem Özbaş, "Sadece silahların susması değil, doğa ve halklarla barışın sağlanması gerekiyor. Bu bölgenin şirketlere peşkeş çekilmesine izin veremeyiz. Geleceğin kendi elimizde olduğunun farkındayız" diye konuştu.     DAYANIŞMANIN ÖNEMİ    Ekolojik kırıma karşı dayanışmanın önemine vurgu yapan Çiğdem Özbaş, "Her türlü saldırıya karşı dayanışma çok önemli. Toprağımızı Vermiyoruz Kampanyası, Türkiye’nin her yerinden çevre örgütleri ile birlikte inşa edildi. Kürdistan bölgesiyle bu dayanışmanın büyütülmesi gerekiyor. Ekolojik kırım egemenlerin ‘böl, parçala, yönet’ politikalarının bir parçası. Mezopotamya’daki bütün çevre örgütleri ile birlikte bu duruma karşı ortak bir kampanya, platform inşa etmeyi hedefliyoruz. Yalnızlaştırma politikalarını her yerde kırmak istiyoruz. Şuan Kaz Dağları’nda ekolojik kırıma karşı direnen bir avuç kadın da kendini çok yalnız hissediyor. Eko kırım politikaları bir savaş politikası gibi her yere yayılmış vaziyette. Yalnızlık duygusu ile mücadele etmenin yolu dayanışma çığlığını olabildiğince yükseltmektir" şeklinde konuştu.    Önümüzdeki süreçte dayanışmayı büyüteceklerinin altını çizen Çiğdem Özbaş, şöyle devam etti: "Biz bu tehdidin artacağını düşünüyoruz. Kürdistan’da 'güvenlik' adı altında insansızlaştırılan, kapatılan ve ormansızlaştırılan bu alanlar sermayeye hediye edilmek istenecek. Yerin altını üstüne getirerek, sermayedarları zenginleştirmek isteyecekler. Buna karşı mücadeleden başka çaremiz yok."   MA / Emrullah Acar