‘Barışın inşası Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünden geçiyor’

img
AMED - Amed’den Ankara’ya "Umutla özgürlüğe yürüyoruz" şiarıyla yapılan yürüyüşü değerlendiren yurttaşlar,  “Barışın inşası Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünden geçiyor. O yüzden bütün duraklarda yürüyüş sahiplenilmeli” mesajı verdi. 
 
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinen Azad-TJA), "Umutla özgürlüğe yürüyoruz" şiarıyla Ankara'ya yapacağı yürüyüşü dün Amed'den başlattı. Yürüyüş ikinci gününde devam ediyor. Yürüyüşçüleri Amed’ten uğurlayan kadınlar, barışın inşasının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünden geçtiğini söyledi. 
  
Çatışmalı süreçte 3 çocuğunu yitiren Meryem Soylu, Kürt halkının direnişi ile barış masasına gelen devletin Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması yününde karar vermesi gerektiğini ifade etti. Meryem Soylu, “Bu karar biran önce hayata geçirilmelidir. Barışın değerini savaşanlar bilir. Devlet, sakın kandırma yoluna gitmesin. Kürtleri kandıramazlar. Sayın Öcalan’ı kandıramazlar. Böyle girişimleri olursa büyük kaybederler. Bu topraklara barış getirilsin. 3 çocuğum şehit düştü. Kemiklerini dahi almış değilim. Ancak onurlu bir barışın inşasında yer almak istiyorum. Verdikleri mücadele onurlu barış mücadelesidir. Sayın Öcalan’ın özgürlüğünün mücadelesidir” dedi. 
 
‘KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN YÜRÜYORLAR’
 
Nazime Boltan, barışın inşasında Kürt halkının büyük bedeller verdiğini belirterek, “Başta hasta tutsaklar olmak üzere atılması gereken çok adım var. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü Kürt halkının özgürlüğüdür. Bu yürüyüş de Kürt halkının özgürlüğüdür. Bu özgürlüğün sağlanması için kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz” diye belirtti. 
 
Emine Al, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün biran önce sağlanması çağrısında bulunarak, “Buradan kadınlar direniş yürüyüşü gerçekleştirecek. Devletin adım atması için yürüyorlar. Bir yıldan fazla bir süredir başlayan süreçte devletin somut adımı yok. Kızım cezaevinde ve ona ‘pişmanlık’ dayatıyorlar.  Bu pişmanlık dayatması utanç vericidir. Çocuğum pişman olsaydı gitmezdi. Biz barışta ısrarcıyız. Devlette ısrarcı olsun” diye konuştu.  
 
‘KADINLAR BARIŞ İÇİN DİRENİYOR’
 
Sultan Acar, Kürtler arası birliğin oluşmasında Abdullah Öcalan’ın büyük çaba sarf ettiğini belirterek, “Eşit ve özgür yaşam için mücadele yürütüyoruz. Sayın Öcalan Kürt halkı için büyük direndi. Kürtleri tüm dünyaya anlattı ama Kürtler kendilerini anlamadı. Kürtler birlik içinde mücadele yürütmeli.  Benim oğlum cezaevinde barışı haykırıyor. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için gerçekleştirilen yürüyüşe katılım yüksek olmalı. Herkesi bu yürüyüşte yer almaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
 
Remziye Çetinkaya, onurlu barışın sağlanması için kadınların mücadele yürüttüğünü kaydederek, “Barış olsun herkes evine gelsin. Anneler günah, ciğerleri yanıyor. Bende destek amacıyla yürüyebildiğim kadar yürüyeceğim. Bu yürüyüşümüz özgürlük için, barış için, cezaevindeki tutsaklarımız bırakılsın diye. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için” dedi.
 
DEVLET ADIM ATSIN
 
Reşahat Ada, kadınların yürüyüşünün “onur” ve “özgürlük” yürüyüşü olduğunu kaydederek, “Sayın Öcalan adım attı. Devlet de adım atsın. Sayın Öcalan özgür olmadığı sürece ne zindanlar ne dağlar ne de toplum özgür olur. Barışın anahtarı Sayın Öcalan’dadır. Fiziki koşulları sağlanmalı. Biz canımızı barışa adamaya hazırız. Özgürlük ve onur yürüyüşüne her durakta güçlü bir sahiplenme olmalı. Herkesi bu duraklara davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.