ANKARA - Gençlerin işsizlikten dolayı uyuşturucuya, çeteleşmeye, yasa dışı bahisse ve intihara sürüklediğini belirten DEM Partili milletvekilleri, "Devletin denetimindeki bu sessiz savaş bir halkın geleceğini çalmanın başka biçimidir” dedi.
2026 Yıllı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’ne dair Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeler sürüyor. Bugün Gençlik ve Spor Bakanlığı ile bağlı dairelerin bütçe teklifi görüşüldü.
Görüşmelerde söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Adalet Kaya, spor alanında yaşanan ayrımcı ve şiddet durumlarına işaret etti. Amedspor’a yönelik ırkçı saldırılara ve ayrımcı uygulamalara işaret ederek, tepki gösteren Adalet Kaya, “Meclisteki Wi-Fi internet ağı üzerinden ‘Amedspor’ diye arattığınızda ne yazık ki internet sitesine erişime izin vermiyor ‘Bu siteye ulaşılamıyor’ diyor. Baskının ne kadar kurumsallaştığını ifade etmek için bu örneği verdim. Takım açık fiziksel şiddete maruz kalıyor ama seyirci alınmaması, tartışmalı hakem kararları ve para cezaları gibi çeşitli boyutlarda cezalar ve baskılar, blokajlarla karşılaşıyor” diye kaydetti.
‘FEDERASYON DA AYRIMCI DAVRANIYOR’
Amedspor taraftarlarına yönelik ırkçı saldırılara da işaret eden Adalet Kaya, “Bu nedenle Bakanlığınızın bu konuda denetleyici birtakım çalışmaları ve mekanizmaları olmalı. Futbol Federasyonunun Amedspor taraftarına yönelik engellemeleri ve blokajları. Amedspor taraftarı toplumsal olaylara karşı da duyarlılık gösteriyor, bu çok önemli. Sahalar, binlerce kadının, erkeğin bir araya geldiği yerler ve etkileşim alanları, aktivite alanları. O nedenle toplumsal sorunlara dikkat çekmek oldukça önemli ve çok büyük bir etki yaratabiliyor. Rojin Kabaiş cinayetine dikkat çekmek isteyen Amedspor taraftarı pankart açmak istemiş ama ne yazık ki Federasyon tarafından engellenmişti geçtiğimiz haftalarda. Mesela, bu, bir örnek; neden ‘Rojin Kabaiş'e ne oldu?’ diye sormasın taraftar?” diye sordu.
‘KADINLARA KARŞI AYRIMCILIK YAPILIYOR’
Federasyonun aynı zamanda Kürtçe’yi de engellediğini belirten Adalet Kaya, “Grubumuz sizin için' reklamını engelledi Federasyon ve buna dair pek çok cezası var, 2 tane cezası var. İtirazlar sonucu cezalar geri çekilse de bu yaşananlar aslında cumhuriyetin kuruluşundan beri devletin sürdürdüğü politikanın toplumsal izdüşümü ve kurumsal izdüşümleridir. Bir diğer mesele, cinsiyetçiliğin yaygınlaştırılması ve cinsiyetçilik temelli ayrımcılığın yine spor alanlarında sıklıkla görülmesi. Özellikle kadın amatör kulüpleri çok ciddi zorluklar çekiyorlar. Türkiye'de 25 bini aşkın amatör kulüp var ama bunlar maddi yetersizlikler nedeniyle ne yazık ki faaliyetlerini sürdüremiyorlar. Amedspor'un kadın takımı var ve onlar da yine aynı şekilde yaşadıkları zorluklardan kaynaklı faaliyetlerini çok zorlukla sürdürüyorlar” diye kaydetti.
‘GENÇLERE KARŞI SİSTEMLİ POLİTİKALAR VAR’
Söz alan DEM Parti Bêdlîs Milletvekili Semra Çağlar Gökalp, “Bu ülkenin gençleri istatistiklerde birer rakam değil o rakamlar arasındaki yoksulluğun, işsizliğin, umutsuzluğun içinde kayıp bir kuşaktır. Bugün Türkiye'de 15-24 yaş arası her dört gençten 1'i işsizdir. Genç kadınlarda ise bu oran yüzde 25'leri aşmış durumda. Üniversite mezunları diplomalarını işsizliğin soğuk duvarlarına asıyor. Lise mezunları günübirlik işlerde güvencesiz, sigortasız çalışıyor. Ne okuyan ne çalışan gençlerin yani ev gençlerinin oranında yüzde 22,9'la Avrupa'da 1'inciyiz. Bu tablo yalnızca ekonomik bir mesele değildir. Bu tablo politik bir tercihin sonucudur çünkü iktidarınız gençliği üretimden, siyasetten, dayanışmadan kopardı; itaatkar, sessiz, borçlu bir kuşak yaratmak için sistemli politikalar yürüttü. KYK borçları, düşük burslar, barınma krizleri gençleri bir sarmala soktu. Mezun olur olmaz iş bulamayan bir genç iki yıl içinde borç ödemeye zorlanıyor” dedi.
‘SESSİZ BİR SAVAŞ VAR VE GELECEĞİ ÇALIYOR’
Gençlere yönelik bu tutum nedeniyle çetelerin türediğini, bu durumun da sistemden dolayı ortaya çıktığını ve sosyal bir çöküş yaratığını kaydeden Semra Çağlar Gökalp, “Adaletsizlik, liyakatsizlik, cezasızlık kültürü ve umutsuzluk birleşince gençler başka bir yol aramaya itiliyor. Artık suç sokakta değil, ekranda örgütleniyor Sayın Bakan. Daltonlar, Casperlar gibi yeni nesil çeteler gençlerin umutsuzluğundan besleniyor. İşsiz kalan, dışlanan, okuldan atılan, kimliksizleştirilen gençler bu ağlara kolayca çekiliyor. Devletin yargısı ise zengine ayrı, yoksula ayrı çalışıyor. Hukuk duygusunu yitiren genç artık sistemin değil sokağın adaletine inanıyor. Rojin Kabaiş'in katledilmesinin ardındaki karanlığı protesto eden örgütlü, politik ve sorgulayan gençlere müdahale eden, engelleyen iktidar diğer taraftan gençleri uyuşturucuya, bahse, Selefi yapılara kurban ediyor. Devletin denetimindeki bu sessiz savaş bir halkın geleceğini çalmanın başka biçimidir. Sayın Bakan, Türkiye artık sadece bir geçiş güzergâhı değil doğrudan bir uyuşturucunun pazarıdır. Uyuşturucu nedeniyle ölenlerin çoğu 30 yaş altı gençler” diye konuştu.
‘DEVLETİN GÖZ YUMMASI İLE BÜYÜYOR’
Semra Çağlar Gökalp, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uyuşturucu meselesi salt güvenlik meselesi değil politik bir meseledir. Yoksul ve muhalif gençliğin politikleşmesini önlemek için bağımlı hâle getirilmesi devletin yönetme stratejisinin bir parçasıdır. Gençlik ve Spor Bakanlığı KYK yurtlarını ‘hasbihâl odaları’ adı altında Diyanetle doldururken, spor tesislerini cemaatlere, vakıflara peşkeş çekerken uyuşturucu ilkokullara kadar yayılmış durumda. KYK yurtlarında barınma sağlayamayan gençler vakıf adı altında oluşturulan cemaat ve tarikatların devlet destekli yurtlarına yönlendirilmektedir. İktidarın gençliğe sunduğu iki yol kalmıştır: Ya cemaatin kapısı ya da sokaktaki madde. Sayın milletvekilleri, bir başka kriz alanı da yasa dışı bahis ve kumardır. Ekonomik çıkmazdaki milyonlarca genç kolay yoldan para kazanma hayaliyle sanal bahis sitelerine sürükleniyor ama yasa dışı denilen bu sektör aslında devletin göz yummasıyla büyüyor.
İNTİHARLAR ARTIYOR
Türkiye'de genç intiharlarındaki artış artık bireysel bir sorun değil derin bir toplumsal ve politik çöküşün yansımasıdır. 15-34 yaş aralığındaki intihar oranları son yıllarda 2,5 kat artarken gençler geçinemedikleri, barınamadıkları, seslerini duyuramadıkları bir düzende yaşamdan koparılmaktadır. Bu tablo, iktidarın gençliği borç, baskı ve geleceksizlikle kuşatan ekonomik politik tercihlerinin sonucudur. Genç intiharları sistemin dışına itilen bir kuşağın sessiz ama en sarsıcı ikazıdır. Gerçek çözüm geçici ve palyatif politikalarla değil, adaletin bir düzen ve insanca yaşam koşullarını güvence altına alacak kamusal politikalarla mümkündür. Bizler DEM Parti olarak bu çürümeye karşı yaşamı, dayanışmayı ve özgürlüğü savunuyoruz. Gerçek bir kamusal gençlik politikasıyla, eşitlikçi bir düzende, kadın özgürlükçü bir toplumla yeniden ayağa kalkabiliriz.
GENÇLER İÇİN FON ÖNERİSİ
Bu bağlamda Bakanlığın bütçesine yönelik birkaç somut önerimizi sizlere sunmak istiyoruz: Sayın Bakan, genç işsizliğiyle mücadele için Bakanlık bütçesinde en az yüzde 10'luk bir genç kamusal istihdam ve üretim fonu oluşturulmalıdır. Bu fon belediyeler ve kooperatiflerle ortak çalışarak gençlere kendi yerellerinde istihdam sağlayacak sosyal üretim programlarını desteklemelidir. Uyuşturucu ve yasa dışı bahisle mücadele için bütçeden toplum temelli gençlik merkezleri kurulmasına kaynak ayrılmalıdır. Bu merkezler yerel yönetimler, demokratik kitle örgütleri ve kadın dernekleriyle ortak yürütülmelidir. KYK borçlarının faizleri silinmeli, geri ödeme sistemi gelir düzeyine göre kademelendirmemelidir. 2026 bütçesinde burs ödeneği 2 katına çıkarılmalı, kredi yerine koşulsuz burs sistemi benimsenmelidir. KYK yurtları Diyanet veya vakıf kontrolünden çıkarılmalı, Bakanlık bütçesinden özel yurtlara aktarılan kaynaklar kamusal yurt yapımına yönlendirilmelidir.”
