TJA’dan 25 Kasım deklarasyonu: Şiddetsiz yaşamı demokratik toplumla örüyoruz

  • kadın
  • 11:57 3 Kasım 2025
  • |
img
AMED - TJA, 25 Kasım deklarasyonunu açıkladı. Katledilen kadınların öfkesini kuşanarak alanlarda olunacağı belirtilen deklarasyonda, “Mirabal’lerden bugüne uzanan mirasla, şiddetsiz ve özgür bir yaşamı demokratik toplumla birlikte örüyoruz” denildi. 
 
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla “Bi civaka demokratîk ber bi jiyana azad a bê tundî ve (Demokratik Toplumla Şiddetsiz Özgür Yaşama)” şiarıyla gerçekleştirecekleri etkinliklerin deklarasyonunu açıkladı. Amed’de bulunan Sümerpark’taki Diyarbakır Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM) önünde yapılan açıklamanın Kürtçesini TJA’dan Hatice Öncü, Türkçesini Rosa Kadın Derneği Yöneticisi Hazal Kaydu okudu.  
 
MİRABAL KARDEŞLERDEN GÜNÜMÜZE 
 
Okunan deklarasyon metnin tamamı şöyle: “1960’ta Dominik’te diktatörlüğe karşı direnirken katledilen Mirabal Kardeşlerin anısı ve mücadelesiyle simgeleşen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nü bugün katledilen kadınların öfkesini ve direnişini kuşanarak karşılıyoruz. Kadın kırımına karşı amasız, fakatsız mücadelemizi büyütüyor; Mirabal’lerden bugüne uzanan mirasla, şiddetsiz ve özgür bir yaşamı demokratik toplumla birlikte örüyoruz.
 
Kadın kimliği bin yıllardır şiddetle evlere kapatıldı, sömürüldü ve katledildi. Yarattığı toplumsal değerler yok olsun ve unutulsun diye her türlü şiddete maruz bırakıldı. Kadınların tarihi yok sayıldı. Varlıkları yok sayıldı. Kültürleri, inançları yok sayıldı. Bunun yerine erkek egemenliğinin örgütlediği hegemonik ilişkiler ve bu ilişkilerin kurumsallaştırıldığı yeni yapılar inşa edildi ve bu yapılar ayakta kalabilsin diye şiddet her gün yeniden üretilmeye ve kadınlar kapatılmaya devam edildi. Bugün bütün dünyada gözlerimizin önünde gerçekleşen kadın ve toplum kırımı binlerce yıllık şiddet tekelinin devamıdır. Kapitalist modernite sistemi, temel dayanağı olan erkek egemenliğini dünyanın farklı coğrafyalarında farklı politikalarla ayakta tutmak için her zamankinden çok daha fazla saldırmaktadır. Her yıl dünya genelinde en az 80 bin kadın erkek şiddeti ile katledilmekte, kadınlara karşı açık bir savaş yürütülmektedir. Statüsüz fakat bütün yapıların ortaklaşarak yürüttüğü bu savaş her gün yüzlerce kadını öldürmekte, yaşamdan koparmakta, psikolojik-fizyolojik geri dönülmez yaralara neden olmaktadır.
 
ÖRGÜTLÜ MÜCADELE 
 
Kadın direnişinin son 100 yıllık örgütlü mücadelesi bu durumu ifşa etmiş, dünya genelinde büyük bir mücadele örgütleyerek erkek egemenliğine karşı sürekli direnişini sergilemiştir. Gelinen aşamada dünya genelinde kadın mücadelesinin sirayet etmediği bir coğrafya kalmamıştır. Fakat bunu bir tehlike olarak gören küresel dünya sistemi son on yılda her yerde kadınların kazanımlarına saldırmış, bu kazanımlara hem yasal hem pratik olarak el konulmuştur.
 
SİSTEMATİK ŞİDDET VE KATLİAM 
 
Maalesef ki durum Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu coğrafyası için de aynıdır. Tanrıçaların yurdu olan bu topraklarda her gün kadınlar sistematik olarak katlediliyor, şiddete maruz kalıyor, intihara sürükleniyor ve adını burada sayamayacağımız kadar çok fazla baskı ve şiddet cenderesine alınarak varlığı adeta parçalanmak isteniyor. Duygusu, düşüncesi küçük görülüyor, kadın olmak şiddet görmek için yeterli bir gerekçe sayılıyor. Resmi makamların açıkladığı verilerin gerçekleri yansıtmadığı aşikardır. Son yıllarda artan intihar olarak not düşülen ‘şüpheli kadın ölümleri’nin arkasında erkek faillerin olduğunu biliyoruz.
 
‘KUTSAL AİLE’ 
 
Son 20 yıllık süreçte hükümetin kadın düşmanı politikaları bu sistemi pekiştirmiş, daha fazla kadını hayattan koparmıştır. Bütün bilimsel ve sosyolojik veriler kadınların en çok evlerde, aile içinde şiddete maruz kaldığını gösterse de ısrarla kadına yönelik şiddeti ailenin zayıflaması olarak ele almasını kabul etmedik, etmeyeceğiz. İlan edilen ‘Aile Yılı’ ve bu kapsamda uygulanan politikalar kadınları daha çok eve kapatmakta erkek şiddetini görünmez kılmaktadır. Kadına yönelik şiddet bir aile meselesi değil erkek egemen sistem sorunudur. Mevcut iktidar aile içinde yaşanan sorunları ‘kutsal aile’ söylemiyle görünmez kılmakta, özel alana sıkıştırılan kadın iradesinin özgürleşmesini engellemektedir. Her gün kadınlar, evlerinde en yakınları tarafından cinsel, ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalıyor. Bu şiddetin üstüne görünmez bir perde çekiliyor; ev içi şiddet hala çoğu zaman şiddetten bile sayılmıyor.
 
YASALAR KAĞIT ÜZERİNDE KALIYOR
 
Mevcut yasalar kadını koruduğunu iddia etse de, uygulamada bu koruma yalnızca kağıt üzerinde kalıyor. Kadınları korumakla yükümlü kurumlar çoğu zaman ‘aile birliğini koruma’ adı altında kadını yeniden şiddet ortamına itiyor. Güvenli alanlar yetersiz, koruma kararları ise etkisiz; çoğu kadın, tehdit altında olmasına rağmen faille aynı mahallede, hatta aynı evde yaşamaya mecbur bırakılıyor. Erkek şiddeti sistematik biçimde ‘bireysel öfke’, ‘kıskançlık’, ‘tahrik’ gibi gerekçelerle hafifletiliyor; erkek failler iyi hal indirimleriyle serbest bırakılıyor. Yine Meclis’e sunulmak üzere hazırlanan 11. Yargı Paketi taslağı bireyin özgür yaşama hakkını tehdit eden, Türkiye’nin uluslararası insan hakları yükümlülüklerini hiçe sayan ağır ayırımcı düzenleme önerileri içeriyor. Hukukun, toplumun yaşama ve eşitlik hakkını güvence altına alması gerekirken bu tür yasalarla ayrımcı ve antidemokratik uygulamalar meşrulaştırılıyor. Böylece yasa metinlerinde yer alan ‘eşitlik’ ve ‘koruma’ ilkeleri, erkek egemen zihniyetin duvarlarına çarpıp işlevsiz hale geliyor. Kadınlar için adalet arayışı, devlet kurumları içinde yeniden travmatize edildikleri bir sürece dönüşüyor. Bunun en çarpıcı örneği, koruma kararına rağmen katledilen kadınların sayısının her geçen gün artmasıdır. Kadınlar yaşam haklarını savunmak için meşru müdafaa hakkını kullandığında ise, en ağır cezalarla karşılaşıyorlar. Bu tablo, yürürlükteki politikaların kimden yana olduğunu açıkça gösteriyor.
 
ŞİDDETSİZ BİR DÜNYA İÇİN MÜCADELE 
 
Kadına yönelik şiddetin kökeninde binyıllardır süregelen erkek egemen ideolojiler yatıyor. Bu sistem yapısal olarak doğaya, topluma, kadına ve çocuklara karşı her türlü saldırıyı süreklileştiriyor. Eko kırım politikalarıyla kendine, toprağına, hafızasına yabancılaşan bireyler yaratarak yaşam anlamından uzaklaştırılıyor. Kadınlar yaşam alanlarından kopartılarak yoksulluğa mahkum ediliyor. Böylece muhtaç, bağımlı ve çaresiz kılınarak nice yaşamlar azami kar politikalarına kurban ediliyor. Ancak biz biliyoruz ki, kadın direnişi bu ideolojilere karşı bir an bile geri adım atmadı ve atmayacak. Şiddetsiz, sömürüsüz, eşit bir dünya kurulana dek kadın mücadelesi büyümeye devam edecek.
 
27 ŞUBAT ÇAĞRISI 
 
Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısıyla başlayan Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni, erkek egemen sisteme karşı verdiğimiz kadın özgürlük mücadelesinden ayrı görmüyoruz. Çünkü biliyoruz ki savaş, bu coğrafyada en çok kadınların ve çocukların yaşamını yıktı. Binlerce Kürt kadın katledildi, işkenceye uğradı, zorla yerinden edildi; körüklenen militarizm kadın bedenini, emeğini ve kimliğini hedef aldı. Özel savaş politikalarıyla kadınlar kimliğinden, inancından, yaşamından koparılmak istendi. Kolluk güçlerinin işlediği suçlar cezasız bırakıldı; karanlık dönemlerin faili meçhul cinayetleri ise bugün kadın kimliği üzerinden güncelleniyor. Hala Gülistan Doku’nun akıbetini soruyor, ‘Rojin Kabaiş’e ne oldu’ diye haykırıyor, Narin Güran cinayetinin karanlıkta bırakılmasını kabul etmiyoruz. Narin, çocukların yaşam hakkının nasıl sistematik biçimde ihlal edildiğinin, yoksulluğun, şiddetin ve cezasızlığın birleştiği bu düzenin sembolü haline gelmiş durumdadır. Onun ardından sorulan her ‘neden’ sorusu, bu coğrafyada çocuk olmanın, kadın olmanın, yoksul olmanın bedelini hatırlatıyor. Gerici ve karanlık ilişkiler ağında katledilen, özgür dünyalarından kopartılıp çalışmaya mahkum bırakılan, eğitimsiz kılınarak geleceksizliğe sürüklenen çocuklar da bu savaşın en büyük mağdurları haline getirilmiş durumdadır. 
 
EN GÜÇLÜ SAVUNMA KADIN MÜCADELESİ  
 
Savaşın yaşamı yok ettiğini, savaş ortamında erkekliğin nasıl kutsandığını, militarizmin şiddeti nasıl meşrulaştırdığını yaşayarak gördük. İşte tam da bu yüzden TJA olarak, barışı yalnızca silahların susması değil, şiddetin tüm biçimlerinin sona ermesi olarak görüyoruz. Barış demek, kadınların öldürülmediği, kimliklerinin inkar edilmediği, bedenlerinin savaş alanı yapılmadığı bir yaşam demektir. Barış aynı zamanda çocukların açlıktan ölmediği, okula aç gitmediği, nefes aldığı havanın, içtiği suyun kirletilmediği bir yaşam demektir. Çünkü savaş sadece insanı değil, doğayı da öldürür; ormanları, nehirleri, kuşları, toprağın bereketini yok eder. Ekolojik kırım da erkek şiddetinin başka bir biçimidir.Kürt halkının büyük bedeller ödeyerek bugüne taşıdığı mücadeleyle filizlenen Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin kadınların öncülüğünde başarıya ulaşacağına inanıyoruz. Çünkü barış, kadınların sesiyle, emeğiyle, adalet arayışıyla mümkündür. Barış sürecinin kendiliğinden ya da tek taraflı yürümeyeceğini bilerek, her yerde örgütleniyor, barışı toplumsallaştırıyoruz. Biliyoruz ki kadınlar barış süreçlerinin öznesi olduğunda, sadece savaşlar değil, şiddetin bütün biçimleri de son bulur. Bu yüzden bir kez daha haykırıyoruz;
 
Savaşa hayır, barış, hemen şimdi!
 
Komün en temel öz savunmadır!
 
Bu toprakların mayası komün örgütlenmesi ve özgürlükçü yaşam felsefesiyle tuttu. Toplum bu bilinçle kendini var etti, eşit ve özgür bir yaşamın ölçülerini yarattı. Bugün tüm bu değerlere yapılan saldırılar karşısında kendini savunma ve özgürleştirmenin yolunun yine komün örgütlenmesi olduğunu biliyoruz. Komünal özgürlük değerleriyle cinsiyetçilik, dincilik, milliyetçilik ve bilimciliğin yarattığı tüm tahribatların aşılmasının mümkün olduğu bilinciyle daha fazla örgütlenecek, savunmamızı ve yaşam hakkımızı komün etrafında inşa edeceğiz. Barışın yolu da özgür yaşamın tohumu da bu değerler birleşkesinde var olacaktır. Bu 25 Kasımı sadece şiddete karşı duruşun değil, yaşamın tüm alanlarını kadın rengiyle inşa etmenin dinamiğini oluşturan ‘Jin, jiyan, azadî’ devrimimizin ruhu ve etkisiyle karşılıyoruz. En etkili eylemin örgütlenmek olduğu bilinciyle, yaşamı savunmanın yolu ortak kadın mücadelesidir diyoruz.
 
Umutluyuz!
 
Yarım asırdan fazladır devam eden kadın özgürlük mücadelemiz büyük bedeller ödeyerek bugünlere geldi. Fakat vazgeçmedik, geri adım atmadık. Çünkü mücadele ile nelerin başarılabileceğini en iyi biz kadınlar biliyoruz. Erkek egemen sistemin bizi yok etmek isteyen politikalarına karşı bin yıllardır klamlarla, ninnilerle, öfkeyle, umutla, inançla direnerek bugünlere geldik. Bugün kadın yoksulluğu, kapitalist sömürünün en çıplak haliyle görünür olduğu alanlardan biridir. Kadınlar yoksulluğun yükünü taşırken, çocuklarını doyuramadığı için suçlanıyor; üretimden dışlanırken dayanışma ağlarıyla yaşamı yeniden kuruyor. Bu nedenle kadın mücadelesi, sadece şiddete değil, aynı zamanda yoksulluğa, açlığa, güvencesizliğe ve doğanın tahribine karşı da bir direniştir.
 
EKOLOJİK KIRIM, KADIN YOKSULLUĞU 
 
Ekolojik kırım, kadın yoksulluğunun ve savaşın ayrılmaz bir parçasıdır. Sular kururken, topraklar madenlerle oyulurken, ormanlar bombalanırken en çok kadınların emeği, geçimi ve yaşam alanı yok ediliyor. Bu nedenle özgürlük mücadelesi aynı zamanda toprağın, suyun, yaşamın savunusudur. Yoksulluğa, tacize, tecavüze, şiddete, katliamlara karşı sesimiz, sözümüz büyüyerek bugünlere ulaştı. Toplumsal değerlerimizi bağrımızda taşıyarak yürüdük. Bugün ise ‘Umut İlkesi’ne her zamankinden daha fazla tutunarak özgür yaşam kararımızı büyütüyoruz. Bu değerler bugün yeniden komünleşmeyi, toplumsal birlikteliği, beraber üretmeyi ve çoğaltmayı bekliyor. Kadın Rönesans’ını gerçekleştirmek için daha fazla gerekçemiz, mücadele imkanlarımız ve kadim bir tarihimizden edindiğimiz deneyimlerimiz var.
 
Şiddetsiz bir yaşam için demokratik değerler etrafında yeniden birlikte olmak, toplumsal komün değerlerini açığa çıkartmak, sözünün ve iradenin sahibi olmak her zamankinden daha elzem. Bu 25 Kasım’ı da bir yandan katledilen kadınların öfkesi bir yandan coğrafyamızda hakim olan barış inşasının umudu ile karşılıyoruz. Yürünecek yolumuz, verilecek mücadelemiz var. Bütün kadınları özgürlüğe yürümeye, sözü büyütmeye ve kadın Rönesans’ını yaşamsallaştırmaya çağırıyoruz.  Yaşasın Kadın Mücadelesi. Jin, jiyan, azadî.”
 

Diğer başlıklar

07/11/2025
23:43 ABD, Şara ve İçişleri Bakanı'na yönelik yaptırımları kaldırdı
23:01 Reuters: İktidar, gerillaların dönüşü için yasa hazırlıyor
22:43 Kürdistan'daki elektrik kesintileri Meclis gündeminde
22:19 12 milletvekilinin dokunulmazlık dosyası Meclis'e sunuldu
21:43 Antalya havalimanında 'uçuş iptal' gerginliği
21:15 Türkiye, Netanyahu ve İsrailli bakanlar hakkında yakalama kararı çıkardı
21:01 İşçilerin 100'üncü gün direnişine polis engeli
20:16 'Beyaz Toros' ve 'JİTEM' baskılı tişörtlere takipsizlik kararı
20:11 'Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın'
19:22 Talabani: Toprağını Türkiye’ye satanlar halkımızın haklarını savunamaz
18:49 Hazine'den 196 milyar liralık açık
18:27 Kurtulmuş: Eğer komisyon karar alırsa İmralı’ya gidilebilir
18:22 Maaşlarını alamayan işçiler eyleme geçti
17:56 Efrin’de bir kişi katledildi
17:53 Akın: Gabar’da köylerin suyu petrol akıyor
17:41 Amed’de lösemili çocuklar için farkındalık etkinliği
17:38 İSKİ, İstanbul'da suya zam gündemiyle toplanacak
17:30 Mûş'ta 25 Kasım atölyesi
17:14 TJA eylem ve çalışmalarının programını paylaştı
16:58 KON-MED Eşbaşkanı: Köln mitingi Önder Apo'nun özgürlüğünün talebidir
16:52 DEM Partili belediyelerden şiddete karşı tutum belgesi
16:50 Yıldız ve Işık’ın taziyesine kitlesel ziyaret
16:23 Dêrsim Ocak Evlatları: Barış için çabalamak en kutsal ibadettir
16:18 DEM Parti ve Laz Enstitüsü, Lazca için anayasal tanınma istedi
15:32 Ekim ayında İran’da 217 kişi idam edildi
15:31 Köln kenti tarihi mitinge hazır
14:59 Kalp krizi geçiren tutsak yeniden cezaevine götürüldü
14:51 Hacettepe öğrencileri: Güvenli kampüsler istiyoruz
14:47 Irkçı saldırı sonucu katledilen Delal Gencer davası ertelendi
13:24 KESK’ten ‘güvenlikçi ve yıkım bütçesi’ne karşı eylem planı
13:22 Aykol’a cezaevlerinden mektup: Yoldaşlığına ihtiyacımız var
12:46 Merkez Bankası'nın yılsonu enflasyon tahmini arttı
12:06 İtalyan tarihçi: PKK’nin adımları insanlığa daha iyi bir dünya sunma umudunu yeşertti
12:04 AYM 'kadının kütük kaydı' düzenlemesini görüşecek
11:47 Süreçte ikinci aşamaya geçiş çabaları
11:35 Ayşegül Doğan: Şimdi Abdullah Öcalan'ı dinleme zamanı
11:29 Annecy’den Nergis Muhammedi’ye fahri vatandaşlık
11:00 Abdullah Öcalan Süryani ve Êzidî toplumuna kalem hediye etti
10:43 ‘Demeç’ duruşması ertelendi
10:33 İstanbul'da ‘Ozan Elektronik Para’ soruşturmasında 10 gözaltı
10:18 Fabian Molina: Sürecin başarısı için yasal düzenlemeler şart
10:08 Kalmaegi Tayfun’u Vietnam’dan Kamboçya’ya ilerliyor
09:42 Amed Baro Başkan Yardımcısı: Sürecin kalıcılığı hukuki güvencelerle mümkün
09:41 Wan'da iki yılda 28 şüpheli kadın ölümü
09:26 Barış Akademisyeni: Devlet sürece anayasal reformlarla karşılık vermeli
09:21 İzmir’de su krizi büyüyor
09:07 Küçük esnafın kapısı sadece veresiye için çalınıyor
09:05 Gazeteci Şêx Nûr: Şam hükümeti adım atmamakta ısrar ediyor
09:03 ‘Kadın Kentleri’ ilan edilecek: Yeniden dizayn
09:00 07 KASIM 2025 GÜNDEMİ
09:00 Balıkesir'de 4,2 büyüklüğünde deprem
08:58 Bahis soruşturmasında 21 kişi hakkında gözaltı kararı
06/11/2025
23:55 Suriye'de 7 milyar dolarlık enerji anlaşması
23:47 BMGK Şara'ya yaptırımları kaldırdı
22:23 Başsavcı Gürlek’ten Özel’e tazminat davası
19:40 Opçin ve Bilgi’nin taziyelerine kitlesel ziyaret
19:35 Sındırgı'da 4.3 büyüklüğünde deprem
19:12 223 emekçiden 100'üncü gün eylemine destek çağrısı
19:01 Gençlik örgütlerinden YÖK eylemi: Mücadeleyi yükseltme zamanı
18:54 İmamoğlu: Demirtaş ve Yüksekdağ tahliye edilmeli
18:20 Abdullah Öcalan'a özgürlük yürüyüşüne çağrı
17:51 Öğrencilerden polis ablukasında Rojin Kabaiş eylemi
17:39 İsrail ordusu, Lübnan'a hava saldırısı başlattı
17:06 ÇHD: Ayakta sayımı kabul etmeyen tutsaklar darp ediliyor
16:56 Gazeteci Aykol'un dördüncü aşama tedavisi devam ediyor
16:15 İSİG Ekim ayı raporu: En az 169 işçi yaşamını yitirdi
15:47 HRW: Komisyon somut, hukuki ve kurumsal reformlar önermelidir
15:44 TJA: 11'inci Yargı Paketi geri çekilmeli, entegrasyon yasaları gündeme alınmalı
15:21 TFF'de bahis istifası
15:19 Merkez Bankası'nın rezervleri geriledi
14:58 Bilkent Üniversitesi’nde Rojin Kabaiş eylemi
14:57 IFJ ve EFJ, gazeteci Gabriele Nunziati'nin işe iadesini talep etti
13:54 Mahkeme AYM kararına uymadı: Kahraman'ın yeniden yargılaması reddedildi
13:33 Kalp krizi geçiren tutsağın ailesine haber verilmedi
13:12 İşçilerden ücretlerinin taksitle ödenmesine tepki
12:46 Taliban’dan burkasız kadınların devlet kurumuna girişine yasaklama
12:24 DEM Parti: YÖK derhal kaldırılmalı
12:07 Abdullah Öcalan ile görüşmesini anlattı: CHP’nin sürece katılımına çok kıymet biçiyor
11:49 31 yılın ardından tahliye oldu
11:17 Asker gözetiminde ağaç kıyımı!
11:13 DEM Parti MYK toplandı
11:05 Canlı kalkan davasında bozma: Fazla ceza verildi
10:23 Süveyda kırsalı bombalandı
10:13 Amed'de ihracat yüzde 17,5 arttı
10:09 Filipinler’de tayfun: 114 ölü, afet ilanı
10:07 JİNNEWS şiddet çetelesi: 25 kadın katledildi
10:00 ABD'de hükümet kapandı: 40 havalimanında uçuşlar yüzde 10 azalacak
09:37 Amed'de 'Takas Pazarı' kurulacak
09:36 3 gazetecinin beraat kararına 'sözde' temyiz başvurusu
09:30 Ödenmeyen maaşları taksite böldüler, onu da yatırmadılar
09:27 Mahalleli yıkılan Polis Okulu'nun yeşil alan olmasını istiyor
09:26 Emlakçı Şahinkaya’nın emniyette kaydı olanlarla konuşması suç sayıldı
09:23 Devrimci Parti'li Mediha Yüksel: Süreçte sosyalist hareketlere büyük rol düşüyor
09:22 Yerine kayyım atanan Akış’ın yeniden yargılanması 3 Aralık'ta
09:20 Veliler ve öğrenciler üstgeçit talebiyle eylemde
09:17 Gazeteci Germiyanî: Kürt partiler parlamentoda birlik olurlarsa sorunları çözülür
09:12 Slovakya’dan Litvanya’ya 'umut hakkı' nasıl uygulanıyor?
09:10 Aktarlarda kış yoğunluğu: Ihlamurun kilosu 2 bin TL oldu
09:08 Prof. Dr. Günerhan: Sürecin başarılı olması için çaba göstermeliyiz
09:02 Tiryaki: Adım atılması entegrasyonun önünü açar
09:00 06 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:12 6 gazeteci ‘İmamoğlu’ soruşturması kapsamında ifadeye çağrıldı
00:11 30 barodan Demirtaş açıklaması: AİHM kararları ivedilikle uygulanmalı
05/11/2025
23:42 Finlandiya’da üç Kürt gözaltına alındı
23:38 Meclis'te HSK üyeliğine Havvanur Yurtsever seçildi
22:22 Özel: Çete hesap vereceğine bize soruşturma açıyor
21:39 Özgür Özel hakkında re'sen soruşturma başlatıldı
20:52 Özel: Akın Gürlek farklı bir şirketten maaş aldı
20:41 MİT Başkanı, Hamas heyetiyle görüştü
20:05 Rezan’da çıkan kavgada 1 kişi yaşamını yitirdi
19:41 İşçiler 98 gündür direnişte
19:26 İHD: Kadın eylemine saldıran polisler yargılansın
18:59 Eylem 345'inci haftasında: KHK'liler görevlerine iade edilsin
18:55 Ordu’da 2 işçi göçük altında kaldı
18:54 Tekirdağ'da 'Kürtçe yasal güvenceye alınsın' çağrısı
18:50 Tuşba’da Kadın Ormanı kuruldu
18:43 Cenevre eyleminde Köln yürüyüşüne çağrı
18:27 Kurtulmuş ve koordinatörlerin toplantısı bitti
18:22 Seldek’te ‘Demokratik toplumla şiddetsiz özgür yaşama’ atölyesi
18:19 Komisyon yarınki toplantısını erteledi
18:10 İlham Ehmed: Demokratik ve ademi merkeziyetçi bir sistem kurulmalı
17:50 Mexmûr'daki kadınlardan Abdullah Öcalan için yürüyüş
17:37 Sönmez, Doğan, Ekinci’nin taziyelerine kitlesel ziyaret
17:32 Kayyım protestosunda tutuklanan 3 kişi tahliye edildi
17:15 İran'da 5 Kürt öğretmenin cezası onandı
17:12 Fransız Ulusal Meclisi'nden Abdullah Öcalan'ın Umut Hakkı için deklarasyon
17:00 Kurtulmuş siyasi parti koordinatörleriyle bir araya geldi
16:45 Figen Yüksekdağ: Demokrasiyi kazanma ve yoğunlaşma zamanıdır
16:30 Erkan Baş: AİHM kararları anayasal olarak uygulanmalıdır
15:53 Gazeteci Aykol'un tedavisinde dördüncü aşamaya geçildi
15:35 Talepleri kabul edilen işçiler eylemini sonlandırdı
15:30 ABD, El-Şara’ya yönelik BM yaptırımlarının kaldırılmasını istedi
15:08 DEM Parti Edirne Cezaevi önünde
Demirtaş: Komisyon Abdullah Öcalan ile görüşsün
15:06 Bedlîs’te 4 Kasım protestosu
14:55 Kadın cinayetinde faile ağırlaştırılmış müebbet
14:39 ‘Sınırlar değil, insanlar yaşasın’
14:17 Kurtulmuş siyasi partilerin koordinatörleriyle görüşecek
14:12 Heyelan gerekçesiyle mahalle boşaltılıyor
14:04 Maaşlarını alamayan işçiler Bakanlık önünde
14:00 Şehir hastanesi işçileri maaşları için eylemde
13:58 Erdoğan’dan Demirtaş açıklaması: Yargı bu konuda ne derse ona uyarız
13:56 ‘Gizli elektrik zammı’ 2.5 milyon haneyi etkileyecek
13:38 DEM Parti Sincan Cezaevi önünde: İktidar sürece uygun davransın
13:25 ‘Çerçi Satış Noktası’ açıldı
13:24 Wanlılar: Kobanê Davası tutsakları derhal bırakılsın
13:12 Erdoğan: Süreçte yeni bir kavşağa ulaşıldı, tüm taraflar dinlenmeli
13:08 DEM Parti’den ‘bütçe’ raporu: Barış bütçesi için mücadele vereceğiz
12:55 Akgün için kurulan taziyeye kitlesel ziyaret
12:55 Kimlik kontrolüne tepki gösterdi, kelepçelenerek darp edildi
12:50 Konak Belediyesi'ne soruşturma: 4 gözaltı