İSTANBUL- Siyasi parti temsilcileri, "Emek, barış, adalet ve özgürlük için birlikte mücadeleye" şiarıyla yarın Esenyurt’ta düzenlenecek mitinge çağrı yaptı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) "Emek, barış, adalet ve özgürlük için birlikte mücadeleye" şiarıyla 25 Ekim'de (Yarın) saat 15.00'te Esenyurt Meydanı'nda miting düzenleyecek. DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan'ın da katılacağı mitingde Xêro Abbas ve Koma Vejin sahne alacak.
İktidarın iç ve dış politikaları ve ekonomik programıyla beraber ciddi bir yoksullaşmanın yaşandığını vurgulayan EMEP İstanbul İl Temsilcisi Levent Gökçek, "Önümüzdeki üç yılı kapsayacak bir orta vadeli program güncellendi. Bu, yabancı ve yerli sermayenin çıkarları için memleketi tamamen ucuz iş gücü haline getirmek ve ücretlerin baskılanması üzerine kurulan bir program. Bununla beraber Ortadoğu başta olmak üzere bölgemizde de emperyalistler arasındaki çelişkiler ve çatışmalar derinleşiyor, daha fazla bölgesel çapta savaşlarla yüz yüze kalıyoruz. Son ABD ziyaretiyle de ortaya çıktığı gibi Erdoğan, ABD emperyalizmiyle çok daha fazla teslimiyetçi, işbirlikçi politikalar izliyor. ABD emperyalizminin çıkarları doğrultusunda ve vurucu güç olarak da İsrail Siyonizm'inin kullanılarak Ortadoğu'nun yeniden bir paylaşımı, yeniden dizaynı gündemde. Ortadoğu'daki halklar açısından, Türkiye halkları açısından daha fazla savaş politikası, kan, gözyaşı, yoksulluk anlamına geliyor. Öte yandan Bahçeli'nin çıkışıyla geçtiğimiz sene 1 Ekim'de Kürt sorununda çözüm meselesi gündeme getirildi. Bir sene geçti tek adam iktidarı, Kürt halkının acil ihtiyaç bekleyen taleplerine yönelik hiçbir somut adım atmış değil" diye konuştu.
ORTAK MÜCADELE VURGUSU
Ortak bir mücadele için yan yana geliş sebeplerinden birisinin de Kürt sorunun demokratik, barışçıl ve eşit haklar temelinde çözümü için mücadeleyi büyütmek olduğunu vurgulayan Gökçek, "Ülkemizde çok farklı mücadele dinamikleri ve potansiyelleri var. Farklı yataklarda akan; ama henüz aynı nehirde buluşma imkanına kavuşamamış toplam bir hareketten bahsedebiliriz. Kadın hareketi gerçekten ülkedeki en direngen, en mücadeleci kesimlerin başında geliyor. 19 Mart süreciyle gençlik hareketinin de üniversitelerde, yerellerde, sokaklarda harekete de geçtiğini görüyoruz. Kürt halkı çok uzun yıllardır ulusal, demokratik talepleri için bir mücadele içerisinde. Bir yandan ülkenin dört bir yanında işçi emekçilerin mücadelesi de devam ediyor. Bizim de çağrımız, niyetimiz, amacımız toplam aslında işçi sınıfının başını çektiği bir halk hareketini de saray rejiminin karşısına dikebilmek, böyle bir mücadeleyi örgütleyebilmek. Bu yüzden de yan yanayız" ifadelerini kullandı.
'EN YAKICI TALEPLERİMİZLE BULUŞALIM'
Tüm mücadele dinamiklerinin birleşmesi gerektiğini belirten Gökçek, gerçekleşecek buluşmanın bunun bir adımı olacağını belirterek, "Esenyurt büyük bir sanayi havzası, işçi emekçi bölgesi. Memleketteki sorunları doğrudan birinci bir şekilde yaşayan bütün kesimler Esenyurt'ta mevcut. O yüzden Esenyurt'un seçilmesinin de bir anlamı ve karşılığı var; tüm bu koşullara karşı ortaya koyduğumuz birlikte ve ortak mücadeleyi büyütebilmek, onun daha örgütlü hale, daha birleşik hale gelmesini sağlamak. Bu doğrultuda tüm emekçi halkımızı, gençleri, kadınları da halk buluşmamıza davet ediyoruz. Kendi sözlerini söylemeleri üzerine yaşadıkları sorunlar ve problemler neyse, en acil, yakıcı talepleriyle birlikte Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda buluşalım" çağrısı yaptı.
'DEMOKRASİNİN RAFA KALDIRILDIĞI BİR SÜREÇ'
Sistemin anti demokratik ve baskıcı olduğunu buna karşı mücadele ettiklerini belirten EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, "Her yönden demokrasinin rafa kaldırıldığı bir süreç yaşıyoruz. Bir boyutuyla siyasal haklarımız gasp ediliyorken, iktisadi açıdan da hiç iyi bir pozisyonda değiliz. Asgari ücretin açlık sınırının bile altında olduğunu biliyoruz. Büyük bir baskıcı kuvvetle karşı karşıyaysak, biz de büyük bir kuvvet oluşturmalıyız. O nedenle böyle bir ittifak oluşturmak; demokrasi, barış, kadınların özgürlüğünü, laiklik isteyen, ücretlerin yükseltilmesi gerektiğini söyleyen, iş isteyen bütün kitlelerle, bunun mücadelesini veren bütün toplumsal kuvvetlerle bir arada olmak gerekir. Bir halk buluşmasını hayata geçirmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü bir çözüm planı ileri sürmeliyiz, bunu bir eylemlilik halinde yapmalıyız diye düşünüyorum" dedi.
MİTİNGE KATILIM ÇAĞRISI
Kürt sorununun ülkedeki en büyük sorunlardan birisi olduğunu ve bu süreci halkların eşitliği, eşit yurttaşlık temelinde geliştirmek istediklerini ifade eden Öztürk, "Tek adam rejiminin en baskıcı düzeyiyle karşı karşıyayız ve öyle bir noktaya seçime gidilmesi, o seçimin sonucunda bir hükümet değişikliğinin sağlanmasının önü tıkanıyor. Kadınlar en başta yaşam hakları için mücadele ediyorlar. Çok yaygın bir kadın cinayetleri olgusuyla karşı karşıyayız. Bütün bunlara karşı bir mücadele ortaya koymalıyız. Bu çok kritik bir miting, bu mitingden başlayarak en üst düzeyde sesimizi yükseltmeliyiz. Barış, demokrasi, laiklik, kadınların yaşam hakkı, gerçekten yaşanabilir bir ücret, işsizliği ortadan kaldırmak için bu mitingde ortaklaşmalıyız" diye belirtti.
'TALEPLERİMİZİ ORTAK PROGRAMDA BULUŞTURALIM'
TÖP Dönem Sözcüsü Juliana Gözen, siyasal iktidarın faşizmi kurumsallaştırmaya çalıştığını belirterek, şunları söyledi: "ABD-İsrail eliyle savaşlarla dizayn edilen Ortadoğu'da pay kapmaya çalışan iktidarın uygulamaları, halka daha fazla yoksulluk, daha fazla sömürü daha fazla düşmanlık getirecek biliyoruz. Şu anda bir yandan müzakereler, görüşmelerle süreç devam ederken diğer yandan biliyoruz ki iktidar, süreci kendi bekasını garanti altına alarak sürdürmeye çalışacak. 19 Mart sürecinden sonra öğrencilerin Beyazıt'a yıktığı barikatlar, iktidarın meşruiyetini kabul etmeyenler için yan yana gelmenin yolunu açtı. Şimdi o arayış tüm gücüyle işçilerden, gençlere, kadınlara, ezilen tüm halklara devam ediyor. Esenyurt'ta gerçekleştireceğimiz mitingin işte böyle bir anlamı var. Esenyurt'un emekçileri, gençleri, kadınları, orada yaşayan Kürt halkı ile iradesi gasp edilen Esenyurt halkı ile Cumartesi günü omuz omuza olacağız. Bu faşist düzene karşı kendi seçeneğimizi yaratmaya, halkımızı taleplerini yükseltmeye çağırıyoruz."
MA / Yeşim Tükel
