HABER MERKEZİ - TİS taleplerini açıklamak için Haber-Sen Mersin Ve Wan şubeleri, “TİS masası hakkımızı aradığımız yer değil, haklarımızın törpülendiği bir orta oyunudur” dedi. Dêrsim'de de KESK açıklama yaptı.
Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) Mersin Şubesi, TİS taleplerini açıklamak için PTT Yenişehir Şube Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenlerinin de destek verdiği açıklamada, “Sefalet dayatmasına karşı mücadele edeceğiz. Satış sözleşmesine hayır. TÜİK rakamları yalan, yoksulluk gerçek. Bütçeden hakkımızı istiyoruz” pankartı açılırken, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” sloganları atıldı.
Basın metnini okuyan Haber-Sen Mersin Şube Başkanı Musa Özdemir, bugüne kadar yapılan toplu iş sözleşmelerinin emekçiler adına bir kazanım üretmediğini, kamu emekçilerinin taleplerinin sistematik olarak görmezden gelindiğini dile getirerek, “Her iki yılda bir kurulan TİS masası bir pazarlık zemini değil, haklarımızın törpülendiği bir orta oyunudur. Biz Haber-Sen olarak bu oyunu yıllardır teşhir ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘KAPIKULU DEĞİLİZ'
Yalnızca kendi üyeleri için değil, tüm kamu emekçileri adına taleplerini dile getirdiklerini aktaran Özdemir, “Satış sözleşmesi değil, grevli toplu sözleşme hakkı istiyoruz. Çünkü bu talepler milyonlarca kamu emekçisinin ortak talebidir. Tarihi kazanım diye sunulanlar, kamu emekçileri için tarihi bir hezimettir. Sosyal ve ekonomik haklarımız sistematik olarak budanmıştır. Promosyon görüşmelerinde bile şeffaflığı reddeden yapılarla emekçilerin hakları pazarlık konusu yapılamaz. PTT emekçilerinin alın terini kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz. Kapıkulu değil, kamu emekçisiyiz. Onurlu bir yaşam ve güvenceli bir gelecek için mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.
WAN
HABER-SEN Wan Şubesi, TİS taleplerini açıklamak için PTT binası önünde açıklama yaptı. HABER-SEN 7 Nolu Şube Başkanı Hamit Aker, ortak açıklamayı okudu. Açıklamada sık sık “Bijî berxwedana karkeran” sloganı atıldı.
Eylemlerde emekçilerin talepleri şu şekilde sıralandı:
“*En düşük kamu emekçisi maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı.
* Ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalı.
* Tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge verilmelidir.
* İzin günleri hesaplanırken hafta sonları ve resmi tatiller düşürülmemelidir.
* 8 Mart Dünya Kadınlarının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü resmi tatil yapılsın.
* Seyyanen verilen ödemeler temel ücrete dâhil edilmelidir.
* Gelir vergisi oranı %10’da sabitlenmeli, vergi adaleti sağlanmalıdır.
* KHK ile ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilmelidir.”
DÊRSİM
KESK Dêrsim Şubeler Platformu, TİS sürecine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Sanat Sokağı’nda düzenlenen açıklamaya siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Açıklamada “Haklarımız, taleplerimiz ve geleceğimiz için grevli toplu sözleşme istiyoruz” pankartı açıldı. Basın metnini Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) Dêrsim Şube Başkanı Mazlum Doğan okudu.
Toplu Sözleşme uygulamasına 2012 yılından bu yana devam edildiğini hatırlatan Doğan, bu sözleşmenin kamu emekçileri ve emeklilerine göstermelik bazı iyileştirmeler dışında ne ekonomik olarak ne de demokratik, sosyal ve özlük olarak hiçbir somut kazanım sağlamadığını söyledi. Toplu sözleşmenin adeta “bir orta oyununa” döndüğünü ifade eden Mazlum Doğan, “Yetkilendirilmiş” konfederasyonun gerçek enflasyon karşısında pula dönüşen ücretler için veya maaşlara eklenmeyen ek ödemeler için ya da emekçilerin herhangi bir sorunu için bugüne kadar mücadele yürütmediğini vurguladı.
Sürecin takipçisi olacaklarını dile getiren Doğan, taleplerini şöyle sıraladı:
“* Kamu emekçilerinin toplu sözleşme ve grev hakkını herhangi bir şart ve kısıtlamaya tabi olmadan özgür biçimde kullanımını sağlayacak biçimde topyekûn değiştirilmelidir.
* Kamu zararı ve Sayıştay zimmetleri iptal edilmelidir.
* Kamuda tazminat veya başka adlar altında yapılan tüm ek ödemeler, kazanılmış hak olarak aylık maaşlara dâhil edilmeli, emeklilik ikramiye ve maaş hesaplarına sayılmalıdır.
* Sosyal hukuk devleti ilkesinin gereği olarak hukuka aykırı ve keyfi uygulamalara son verilmeli ve bu kapsamda tek taraflı yayınlanan KHK’larla bir gecede hukuksuz bir şekilde ihraç edilen kamu emekçileri tüm haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmelidir.
* Emekçilerin zaten yetersiz olan ücretlerinin yıl içinde kademeli olarak daha fazla kesintilere neden olan vergi kesintilerine son verilmeli, emekçiler lehine adil ve adaletli bir vergi sistemi oluşturulmalıdır.
* Kamu emekçilerinin yıllık izinlerinin hafta sonuna denk gelen günlerinin toplam yıllık izin süresinden sayılmaması için düzenleme yapılmalıdır.”