DBP Kadın Meclisi: Özgür bireyin varlık zemini demokratik komündür 2025-10-27 17:35:58   AMED – Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgür birey ve demokratik komününün üzerinde ciddiyetle durulması gerektiğini vurgulayan DBP Kadın Meclisi, “Demokratik ulusun inşasında özgür bireyin varlık zemini demokratik komündür” dedi.   Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi, 25 Ekim’de tarihsel ve güncel gelişmeleri tartıştıkları toplantının sonuç bildirgesini açıkladı. “Kadın öncülüğünde kurulacak komünlerle demokratik toplum, toplumsal gerçekliğe dönüşecektir” başlıklı açıklamada, tarihsel ve güncel gelişmeler ışığında demokratik ulusun inşası ve özgür birey-toplum ilişkisini en geniş perspektifte tartışıldığı ifade edildi. Toplantı, kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesinde yaşamını yitirenlere, iradesiyle yol aydınlatanlara, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a, Kürdistan’ın dört bir yanında direnen kadınlara ve demokratik toplumun inşası için emek veren tüm halklara ithaf edildi.   Paylaşım savaşları ve askeri bloklaşmanın; cinsiyetçi, milliyetçi ve dinci kodlarla toplumsal dokuyu parçaladığına, insanlığı kriz döngüsüne mahkum ettiğine dikkat çekilen açıklamada, kapitalist modernitenin dayattığı çözümsüzlüğün toplumların geleceğini tehdit ederken, otoriterlik ve ayrımcılığın yükseldiği ifade edildi. Açıklamada, barış, özgürlük ve demokratik toplum arayışının halkların en yakıcı ihtiyacı haline geldiğinin altı çizildi.   DEMOKRATİK KOMÜN   Kürt halkı ve bölge halklarının barış ve demokratik toplum inşası için attığı adımların ise tüm dünyaya umut kaynağı olduğunun belirtildiği açıklamada, “27 Şubat’ta Sayın Abdullah Öcalan’ın yaptığı ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’, PKK’nin silah yakma eylemi ve bugün PKK’nin Medya Savunma Alanları’na çekilmesi adımıyla devam ettirilerek toplumsal barış ve demokratik siyaseti güçlendirme zeminini pekiştirmektedir. Kadınların öncülüğünde ve halkların katılımıyla yürütülen bu süreç, yeni bir yaşamın kapısını aralamıştır. Bu dönüşüm yalnızca siyasal değil, toplumsal dokunun yeniden inşası anlamını da taşımaktadır. Tam da bu nedenle, demokratik ulusun hangi temellere ve değerlere dayanacağının tespiti yaşamsal önemdedir. Bu noktada, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın özgür birey ve demokratik komünü esas alması üzerinde ciddiyetle durulmalıdır. Demokratik ulusun inşasında özgür bireyin varlık zemini demokratik komündür. Kapitalist modernitenin özgürlük addettiği yalnızlaştırmaya karşı, demokratik modernite toplumsallığa dayalı özgür bireyi ve özgürleşmeyi esas alır” denildi.   Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Bu çerçevede yapılan değerlendirmelerde, Sayın Abdullah Öcalan’ın çağrısının yalnızca Kürt halkı için değil, tüm halklar ve Türkiye’nin demokratikleşme süreci açısından tarihi bir önem taşıdığı aşikardır. Bu çağrı, barışın, özgürlüğün ve eşitliğin önünü açan güçlü bir iradenin ifadesidir. DBP Kadın Meclisi olarak, bu çağrıya sahip çıkmak ve atılan adımların sürdürülebilir bir sürece dönüşmesini sağlamak; halklarımızın kazanımlarını korumak açısından temel sorumluluğumuzdur. Barış ve demokratik toplumun inşası biz kadınlar açısından yalnızca bir hedef değil, bir yaşam biçimi olarak görülmelidir. Halkların birlikte özgür ve eşit varoluşunun, adalet ve güvenliğinin ancak bu yolla sağlanabileceği ortak görüşümüzdür.”   ‘KADINLAR DEMOKRATİK TOPLUMUN ÖRGÜTLEYİCİSİ OLMALI’   Bu kapsamda özellikle kadın öncülüğünde yürütülecek mücadelenin, demokratik toplumun hem örgütleyicisi hem de itici gücü olması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, “Kooperatiflerden meclislere, komünlerden tüm toplumsal yapılara kadar toplumun temel ihtiyaçlarını karşılayacak pratiklerin geliştirilmesi gereklidir. Teoriyi aşmanın yolu, partimizin yıllara yayılan birikimi, hafızası ve deneyimine yaslanmaktır. Emek, çaba ve inanç ise bu yolda tamamlayıcı adımlar olacaktır. Partimiz, kuruluşundan bugüne kadar tüm imkanlarıyla, kimseye dayanmadan, halkımızın kendi emeği ve öz gücüne yaslanarak büyük değerler yaratmıştır. Bunun en somut örneği, Sayın Abdullah Öcalan’ın 26 yıllık esareti boyunca, dar bir mekanda dahi başta Kürdistan olmak üzere tüm insanlığa kazandırdığı fikri ve toplumsal üretimdir. Bugün elimizdeki olanaklara rağmen üretimin ve gelişimin arzulanan düzeyde olmaması, halkımıza hak ettiği özgür yaşamı sunamamak en önemli özeleştirimizdir" ifadelerine yer verildi.   ‘TOPLUMSAL MÜCADELENİN BAŞARISI KANITLANMIŞTIR’   “Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği yurtsever Kürt kadın kimliği, ‘Jin, Jiyan, Azadî’ felsefesi ile dünyadaki kadınlara ve halklara ilham olmuştur” denilen açıklamada, devamla şunlara yer verildi: “Ancak tüm bu mücadeleye, tarihsel hafızaya ve güçlü kadın yapısına rağmen, Kürdistan coğrafyasında erkek egemen sistemin kadınlar üzerinde taciz, tecavüz ve cinayetleri derinleştirdiği görülmektedir. Tecrübeler göstermektedir ki, özgür Kürt kadın hareketi planlı ve programlı biçimde sahaya çıktığında, tüm olumsuzluklara karşı büyük bir irade ortaya koyacaktır. Kadın öncülüğünde toplumsal mücadelenin başarısı tarihte defalarca kanıtlanmış; kadınların yükselişi, erkek egemen zihniyetin dönüşümünü beraberinde getirecektir.”    ‘ÖNCÜLÜK YAPACAĞIZ’   Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi: “Sonuç olarak, Kadın Meclisi’nde alınan kararların ve planlamaların uygulanma düzeyi değerlendirilmiş; Kadın Kurtuluş ideolojisi atölyelerimizin istenilen düzeyde olmasa da bir ivme kazandığı ve bu sürecin ruhuna denk düşecek kadın direnişi, mücadelesi ve müzakeresiyle taçlandırılacağı belirtilmiştir. Bu temelde, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’a ve halkımıza karşı sorumluluk bilinciyle süreci en güçlü şekilde karşılayacağımızı ve demokratik toplum inşasının öncülüğünü yapacağımızı bir kez daha vurguluyoruz.”