3 işçi hayatını kaybetmişti: Kaza değil, cinayet 2025-07-03 18:08:59   AMED – Amed Emek ve Demokrasi Paltformu, kentte 3 işçinin hayatını kaybettiği olayı, "kaza değil, cinayet" olarak nitelendirdi.    Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Amed'de inşaat ve tamir işleri sırasında hayatını kaybeden Harun Aksel, Ahmet Şimşek ve Salih Dağlı'nın ölümüne ilişkin açıklama yaptı. Yenişehir ilçesinde, platform bileşenlerinin temsilcileriyle "İş kazası yoktur, iş cinayeti vardır" pankartıyla açıklama yapan Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Amed Şubesi Eşbaşkanı Ufuk Bulut, kentte peş peşe iş cinayetleri meydana geldiğini belirtti.    "İş cinayeti olarak nitelendirdiği Harun Aksel, Ahmet Şimşek ve Salih Dağlı,'nın inşaat ve traktör tamiri işleri sırasında hayatlarını kaybettiğini hatırlatan Bulut, "Yitirdiğimiz işçileri unutmayacağız. Diyarbakır'da ihmaller sonucu meydana gelen bu ölümler, ülkemizin utanç verici gerçeklerinden birini bir kez daha yüzümüze çarpmıştır. Sadece Diyarbakır'da değil, Türkiye'nin dört bir yanında işçiler; alınmayan önlemler ve denetlenmeyen işyerleri nedeniyle yaşamını yitiriyor. Önlenebilir bu ölümler, kaza değil, açıkça iş cinayetidir" diye konuştu.   'YALNIZCA BİR MALİYET KALEMİ OLARAK GÖRÜLÜYOR'   Yaşanan "iş cinayetlerinde" ihmalin olduğunu dile getiren Bulut, "Her gün çalışırken hayatını kaybeden işçiler, sistematik bir ihmalin ve kar hırsıyla şekillenen bir düzenin kurbanı oluyor. İnşaatlarda, fabrikalarda, madenlerde, tarlalarda yaşanan bu ölümler ne tesadüftür ne de kaderdir. Bu, bir sınıf meselesidir. Bu, bir sorumluluk ve vicdan meselesidir. Diyarbakır'da son haftalarda yaşanan iş cinayetleri, bizlere bir kez daha gösterdi ki işçi sağlığı ve iş güvenliği bu düzende yalnızca bir maliyet kalemi olarak görülüyor. Oysa biliyoruz ki bu ölümler önlenebilir. İş güvenliği kurallarına uyulsa, etkin denetimler yapılsa, cezalar caydırıcı olsa bu işçiler bugün hayatta olurdu" ifadelerini kullandı.   'SORUMLULAR YARGI ÖNÜNDE HESAP VERMELİ'   Yetkililere çağrıda bulunan Bulut, "Her iş cinayetinin sorumluları yargı önünde hesap vermelidir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı etkin bir biçimde uygulanmalıdır. Denetimler göstermelik değil, gerçekçi ve bağımsız olmalıdır. Taşeronlaştırma, güvencesiz ve kayıt dışı çalıştırma derhal sona ermelidir. Ve bizler, emeğiyle geçinenler; iş cinayetlerinde kaybettiğimiz kardeşlerimizin hesabını sormaktan, adalet istemekten asla vazgeçmeyeceğiz. Her bir işçi için, her bir can için bu düzene karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Diyarbakır'da yitirdiğimiz işçilerin isimleri bizim mücadelemizde yaşayacak. Bu düzeni değiştirecek olan, örgütlü ve dayanışmacı emeğin gücüdür" şeklinde konuştu.