TMOOB Bölge İKK: Newala Qesaba’nın hafızası yok edilmeye çalışılıyor 2025-06-26 15:01:30   SÊRT - TMMOB’dan Newala Qesaba'daki imar revizyonuna tepki göstererek, bölgenin hafızasının yok edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi.     Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bölge İl Koordinasyon Kurulları (İKK), Sêrt’in Newala Qesaba bölgesinde alınan imar ve revizyon kararına ilişkin açıklama yaptı. Newala Qesaba’da yapılan açıklamada "İmar revizyonları ile hafıza yok edilemez" yazılı pankart açıldı. Açıklamaya, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.   Burada konuşan TMMOB Amed İKK Sekreteri Mahsum Çiya Korkmaz, imar ve revizyon kararına tepki göstererek şu ifadeleri kullandı: “2006’dan bu yana başlayan, kırıma yol açabilecek süreci izlemekteyiz. Her ne gerekçeyle yapılıyorsa yapılsın, burayı imara açmışlar. Böylesine inisiyatif alınan ve çözüme yakın olan bir süreçte, toplum içinde bir kırılma yaratabilecek bir fiile izin verilmesini istemiyoruz, buna izin vermeyeceğiz. Var olan değerlerin üzerine bir şeyler inşa edemezsiniz, değerleri karartamazsınız.”    TMMOB Bölge İKK Eşsözcüsü Diyar Kut ise, imar ve revizyonlarla hafızanın yok edilmeye çalışıldığını belirtti. Kut, 9 Mart 2023 tarihli ve 32 numaralı meclis kararıyla plan değişikliği ve emsal artışları yapıldığını, 6 Mayıs 2023 tarihli 56 numaralı meclis kararında ise bu plana itiraz edildiğinin anlaşıldığını ifade etti. İtiraz sonucunda bazı parsellerde akaryakıt tesisi ve sağlık tesisi alanları olarak değişikliğe gidildiğini aktardı.   ‘JEOLOJİK ETÜTLERE DAYANDIRILMADI’   31 Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra halkın oylarıyla belediye yönetimine gelen yeni yönetimin, 7 Mayıs 2024 tarihli ve 40 numaralı meclis oturumunda 2023 yılı Mart ve Mayıs aylarında alınan kararları tekrar gözden geçirdiğini belirten Kut, şu açıklamalarda bulundu: “Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne aykırılıklar tespit edilmiştir. Bu aykırılıkların, bölgemizde yaşanan deprem olayına karşı hassasiyet gösterilmeden planların hazırlanmasından kaynaklandığı ve ilgili tarihlerde yapılan değişikliklerin güncel jeolojik etütlere dayanmadığı anlaşılmıştır.”   Kut, arazide yapılan incelemeler sonucunda, plan değişikliğinin yapıldığı alanda devasa bir obruk tespit edildiğini, bu obruğun bölgenin yağmur ve atık sularını topladığını ve toprağın bu suları günler içinde emdiğinin gözlemlendiğini aktardı. Bu nedenle, ilgili alanın yapılaşmaya elverişsiz olduğu ve herhangi bir afette yurttaşların can güvenliğini tehlikeye atabileceği için meclis gündemine taşındığını ifade etti.   PLAN DEĞİŞİKLİĞİ    Plan değişikliğiyle bölgede 5 ila 8 katlı binaların yapılmasının önünün açıldığını kaydeden Kut, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği gereği Sosyal ve Teknik Altyapı Değerleme Raporu’nun hazırlanmadığını belirtti. Kut, plan değişikliğiyle nüfus yoğunluğunun artırıldığını, yakın çevredeki diğer parsellere kıyasla daha yüksek emsal verildiğini ve bu durumun plan bütünlüğüne aykırı olduğunu dile getirdi.   Bazı sosyal ve teknik altyapı alanlarının küçültüldüğü veya tamamen kaldırıldığını, yerine eşdeğer alanların tahsis edilmediğini vurgulayan Kut, bu gerekçelerle 2023 yılı Mart ve Mayıs aylarında alınan meclis kararlarının iptal edildiğini söyledi. Ancak bu iptal kararlarının ardından, afete dirençli bir kent inşa edilebilmesi amacıyla revizyon imar planı çalışmalarına başlandığını, fakat Sêrt Belediyesine atanan kayyım tarafından 11 Mart 2025 tarihli ve 33 numaralı meclis kararıyla bu iptallerin kaldırıldığını belirtti.   İTİRAZ EDİLDİ   Amed İKK tarafından, bölge halkının güvenli kent talebi doğrultusunda 11 Mart 2025 tarihli meclis kararına teknik inceleme yapılarak itirazda bulunulduğu, ancak bu itiraza teknik gerekçeler sunulmadan ret cevabı verildiği aktarıldı. Kut, bu durumu hukuksuzluk olarak niteleyerek, ilgili yasal sürecin başlatıldığını ve direnişlerini sürdüreceklerini ifade etti.   NEWALA QESABA’NIN GEÇMİŞİ    Newala Qesaba'nın, 1980’li ve 1990’lı yıllarda ağır insan hakları ihlallerine sahne olmuş, zorla kaybedilen, işkence edilen ve faili meçhul cinayetlere kurban giden insanların cenazelerinin bulunduğu bir bölge olduğu hatırlatıldı.Kut, 2 Nisan 1989 tarihinde yapılan kazılarda, birkaç saat içinde 8 kişinin cenazesine ulaşıldığını, ancak aynı gün Siirt Valiliği'nin talimatıyla kazıların durdurulduğunu belirtti. O günden bu yana herhangi bir adım atılmadığını, çıkarılan cenazelerin kimliklerinin ve ölüm nedenlerinin halen açıklanmadığını söyledi.   Bu nedenle, bölgenin mezarlık, toplu mezar veya tarihi kalıntı alanı olabileceği ihtimalinin kamu yararı gözetilerek değerlendirilmesi, arkeolojik ve adli araştırmalar tamamlanmadan imar uygulamalarına gidilmemesi gerektiği vurgulandı.   ALANIN KORUMA ALTINA ALINMASI TALEBİ   Kut, bölgenin korunmaya alınması gerektiğini şu sözlerle dile getirdi: “Bir alanın ‘imar planı onaylı’ olması, orada insan kalıntısı çıktığında sınırsız inşaat hakkı vermez. Bu, Türkiye’de de uluslararası hukukta da böyledir. Yukarıda sıraladığımız teknik, sosyolojik ve kültürel açılar dikkate alınarak, mevcut imar revizyonlarında ilgili alanın korunması gerektiğini tekrar vurguluyoruz.”