Cezasızlık politikaları kadın cinayetlerini artırıyor 2025-06-24 09:01:38 AMED - Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin nedeninin devletin cezasızlık politikası olduğunu belirten Licê’deki kadınlar, “Bir kapıdan içeri atıyorlar diğer kapıdan salıveriyorlar. Bu kısır döngü ise suçu tekrarlatıyor” dedi.  Ülkenin değişmeyen gündemlerinden biri olan kadına yönelik şiddet ve katliamlar, dur durak bilmeden devam ediyor. Erkek şiddetinin çetelesini tutan JINNEWS’in Mayıs raporuna göre, sadece bir ayda en az 21 kadın katledildi, 19 kadın ve 3 çocuk şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Amed’in Licê ilçesinde son iki ay içerisinde biri çocuk ikisi kadın olmak üzere 3 kişi şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş halde bulundu. İlçede 30 Mayıs’ta 18 yaşındaki Rengin Yıldırım, evinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş halde bulunurken, 9 aylık hamile olan 17 yaşındaki Y.E., evinde ateşli silahla vurulmuş halde bulundu.    Artan şiddet ve şüpheli ölümlere dair ilçedeki kadınlara mikrofon uzattık.    KADIN CİNAYETLERİ POLİTİK     Kadın ve çocukların devlet eliyle katledilip, fuhuşa sürüklendiğini belirten Binevş Peker, kadınların toplum tarafından yoğun baskıya maruz kaldığını söyledi. Kişinin kendini ifade edememesi sonucu birçok psikolojik sorun yaşadığını dile getiren Binevş Peker, “Sıkıştırılmış hissediyorsun. Bu sadece devlet eliyle olmuyor, aile tarafından bastırıldığında da birçok sorun yaşanabiliyor. Kadın cinayetlerinin politik olduğu açıktır. Çünkü bilinçli yapılan bir şey politiktir. Kadını katleden fail ‘en fazla 2 yıl yatar çıkarım’ diyor. Caydırıcı cezalarla bunun önüne geçilebilir. Ancak devletin bu konuda adım atacağını düşünmüyorum” dedi.    NEDEN CEZASIZLIK     Çocuk yaşta yaptırılan evliliklere değinen Azize Uzun, “Kadınlar, erkeklerden çok zulüm görüyor. Kadın cinayetleri cezasızlık politikalarından kaynaklanıyor. Ağır yaptırımlar getirilsin o zaman kadınlar öldürülmez. Ancak ilgilenmediklerin için kadınlar öldürülmeye devam ediyor. Kadın her yaşta zulüm görüyor ve öldürülüyor. Faillere caydırıcı cezalar verilmelidir. Çünkü bir kapıdan içeri atıyorlar diğer kapıdan salıveriyorlar. Bu kısır döngü ve cezasızlık suçu tekrarlatıyor” diye belirtti.    KADINLAR GÜVENDE HİSSETMİYOR     İlçede yaşanan şüpheli ölümleri hatırlatan Yüksel Baran, “Özellikle gençlerin bu şekilde ölüme sürüklenmesinin altında yatan nedenler insanın kafasına takılıyor. Sistem apolitik bir toplum oluşturmaya çalışıyor. Gençler çaresiz bırakılıyor. Cezasızlık nedeniyle artık hiçbir kadın kendisini güvende hissetmiyor. Evde, mahallede ve sokakta hiç bir kadın kendini güvende hissetmiyor. Cinayetlerin önlenmesi için caydırıcı cezalar verilmeli. Kadına yönelik şiddet ve cinayetler yönetim sisteminden kaynaklanıyor. Devlet-erkek egemen sistem yani. Buna karşı güçlü bir duruş gerekiyor. Erkek egemen zihniyet ve toplumsal şiddetin önüne geçmek için kadınlara daha fazla sorumluluk düşüyor” ifadelerini kullandı.    ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARI     Kürdistan’daki şiddet ve ölümlerin sebeplerinden birinin özel savaş politikaları olduğuna dikkat çeken Rozerin Yiğitel, şöyle devam etti: “Cezasızlık politikası en önemli argümanlardan biri. Bir erkek, bir kadını katlettiğinde cezalandırılsa bu durum daha fazla yaşanmaz. Kravat takıp, ‘pişmanım’ dedikleri zaman uygulanan cezasızlık ellerine bir koz olarak geçiyor. Bir ceza söz konusu değil bu da erkeğin eline bir güç olarak dönüyor. Erkek, ‘ne de olsa yanıma kar kalacak’ diyor.”