CHP'nin ‘süreç karşıtı’ isimleri belli oldu!

img
ANKARA - MHP’nin keskin çıkışları, AKP’nin oy kaygısı ve CHP’deki karşıt tutumlarla birlikte Ankara’daki siyaset yeniden İmralı üzerinden şekillenmeye doğru giderken, CHP'nin İmralı'ya gidilmesini istemeyen isimleri de netleşti. 
 
Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı Adası'nda ziyaret edilmesi yönündeki gündemle toplanma kararı aldı.  Bu durumla birlikte Meclis’te bulunan siyasi partilerin temel gündemi, “İmralı’ya gidilsin mi, gidilmesin mi” sorusu üzerine şekillenmeye başladı. Komisyonun yapacağı toplantı öncesi hem iktidar hem muhalefet bloklarında yoğun görüşme trafiği yaşanıyor.
 
Geçen 1 yılı aşkın sürenin ardından, sürecin temel muhatabı olan Abdullah Öcalan ile henüz görüşülmemiş olması ise toplumda duyulan kaygıları arttırıyor. Sürece ilişkin açıklamalar, karşılıklı restler, parti içi çatlaklar ve seçim kaygıları hem kulislerde hem de tüm kesimlerde konuşulmaya devam ediyor.
 
BAHÇELİ’NİN ‘GİDERİM’ RESTİ
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında yaptığı çıkışla sürecin seyrini değiştirdi. Bahçeli, komisyon İmralı’ya gitme kararı almazsa gerekirse yanında üç arkadaşıyla birlikte kendisinin İmralı’ya gidebileceğini söyledi. Bu çıkış MHP içinde “devlet aklının gereği” olarak sunulurken, AKP kulislerinde büyük rahatsızlık yarattı. Cumhur İttifakı’nın iki ortağı arasındaki gerilim, uzun süredir ilk kez bu denli açık bir şekilde görünür hâle geldi.
 
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ise, komisyonun “İmralı’ya gitme yönünde karar alacağını” açıkladı. Yıldız, ayrıca yeni bir “umut hakkı” düzenlemesi için de zemin oluşturulduğunu söyledi. 22 Ekim 2024 tarihinde Bahçeli’nin “umut hakkı” çıkışının ardından iktidarın bu konuda herhangi bir adım atmaması sonrası bu sözler, devletin sürece dönük samimiyeti için bir sınav olarak yorumlanıyor.
 
AKP’DE KRİZ: OY KAYBI KORKUSU VE ‘HAYIR’CI KANAT
 
Bahçeli’nin çıkışının ardından AKP içinde ciddi bir kırılma yaşandı. AKP kulislerinde: “Ziyaret partimize oy kaybettirir” endişesi, Seçmen tabanından gelecek tepki, komisyonun evet demesi hâlinde “AKP’nin MHP’nin peşine takıldığı” algısı, giderek güçleniyor. AKP grup yönetimi ile vekiller arasında yapılan kapalı toplantılarda “hayır oyu” eğiliminin ağırlıkta olduğu belirtiliyor. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuya ilişkin bir talimat verip vermeyeceği netleşmedi. Parti kaynakları, “MHP ile çatlağı büyütmek istemeyen” ve “Kürt seçmeni tamamen kaybetmek istemeyen” AKP’nin iki arada bir derede kaldığını aktarıyor.
 
CHP’DE DERİN KIRILMA: 'GİTMEYELİM' DİYENLER AĞIR BASIYOR
 
Komisyonun üyeleri üzerinden İmralı’ya gidip gitmeyeceği tartışılan bir diğer parti ise CHP. Genel Başkan Özgür Özel, partisinin komisyon üyeleriyle özel bir toplantı yapacağını açıkladı ve kararın “ortak akılla” verileceğini duyurdu. Ancak CHP içinde durum net: Komisyon üyelerinin çoğunluğu İmralı’ya gitmeye karşı. Dün yapılan iç toplantıda 7 üye “gidilmesin”, 4 üye ise “gidilebilir” oyu kullandı. İmralı'ya gidilmemesi yönünde kararın çıkmasında Murat Emir ve Türan Elçi'nin etkili olduğu belirtildi.
 
CHP içinde İmralı’ya gidilmesine karşı çıkan isimler ise bu sabah Sözcü Gazetesi tarafından yayınlandı. Aynı isimleri dün Solfasol Gazetesi'nde Deniz Nazlım'da gündeme getirmişti. 
 
Partinin başkanvekillerinin de yer aldığı habere göre söz konusu isimler şöyle:
 
*Türkan Elçi
 
* Salih Uzun
 
* Umut Akdoğan
 
* Murat Emir
 
* Nurhayat Kayışoğlu
 
* Murat Bakan
 
* Gökçe Gökçen
 
Bu isimler, hem iç toplantılarda hem de basına yansıyan açıklamalarda “CHP’nin böyle bir ziyaretle özdeşleşmesinin siyasi maliyetinin olacağını” savundu. CHP Genel Başkanvekili Murat Emir, Meclis Başkanı ile yapılan özel toplantının ardından, “Gündemde İmralı’ya gitme yoktu” diyerek parti içindeki karşıt hattın tezlerini güçlendirdi. Parti içinde “gidilirse CHP’nin AKP-MHP denklemine sıkıştırılacağı” endişesi baskın hâlde.
 
DEM PARTİ TUTUMU
 
DEM Parti, komisyonun İmralı’ya gitmesini destekleyen tek parti konumunda. Parti kaynakları, yıllardır kapalı olan iletişim kanallarının açılmasını ve Öcalan’ın tecrit koşullarının kaldırılmasını barışın ön şartı olarak değerlendiriyor. DEM Parti’nin güçlü “evet” tutumu, komisyonun aritmetiğinde belirleyici bir ağırlık oluşturuyor.
 
SÜRECİN ODAĞINDA ‘UMUT HAKKI’ VAR
 
Gerek Bahçeli’nin açıklamaları gerek Feti Yıldız’ın sözleri, sürecin yalnızca bir ziyaret kararı olmadığını gösteriyor. Yıldız’ın “şartlar oluşursa Abdullah Öcalan’ın ‘umut hakkı’ndan yararlanabileceği” açıklaması, ceza ve infaz yasalarında değişiklik tartışmasını yeniden açtı. Bu kapsamda İnfaz Yasası’nda kapsamlı bir düzenleme, ağırlaştırılmış müebbet cezalarının yeniden değerlendirilmesi, Abdullah Öcalan’ın da bu düzenlemeye dâhil olabilecek olması, iktidar ortağı MHP üzerinden kamuoyuna “kontrollü biçimde” aktarılıyor.  
 
‘ZİYARET KARARI ANKARA’YI YENİ BİR EVREYE TAŞIR’
 
Bu çerçevede gerçekleşecek olan İmralı ziyareti, sürece dair yeni bir kapının aralanması olarak yorumlanıyor. Komisyonun vereceği karar AKP-MHP ittifakının geleceği, CHP’nin iç dengeleri, DEM Parti’nin barış perspektifinin açtığı yeni siyasal alan, Kürt meselesinin yeniden diyalog zeminine oturup oturmayacağı açısından belirleyici nitelik taşıyor. Hem iktidar hem muhalefet kanadında, “Komisyon evet derse Türkiye yeni bir evreye girer” değerlendirmesi hâkim.
 
ANKARA YENİDEN İMRALI EKSENİNDE ŞEKİLLENİYOR
 
Meclis’te kurulan komisyon, uzun süredir tamamen kapalı olan İmralı kapısının yeniden aralanması anlamına gelebilecek bir kararın eşiğinde. Her partide farklı kaygılar, farklı hesaplar ve farklı gelecek senaryoları çarpışıyor. Gerçekleştirilecek toplantı, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılındaki Kürt meselesi yaklaşımının yönünü belirleyecek tarihsel bir eşik olarak görülüyor.
 
MA / Fırat Can Arslan