Bütçe protestosu: İnsanca yaşamak istiyoruz YENİLENDİ

img

HABER MERKEZİ  – Bütçe görüşmelerine dair yaptığı açıklamada taleplerini sıralayan yurttaşlar, insanca yaşayabilecek maaş istediklerini belirtti. 

Birleşik Emekliler Sendikası (BES), Amed’in Bismil ilçesi Fırat Mahallesinde bulunan Bismil Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) bahçesinde, Meclis’te yapılan 2026 bütçe görüşmelerine dair açıklama yaptı. “Sefalete teslim olmayacağız” pankartının açıldığı açıklamayı BES üyesi Osman Bakır yaptı.
 
Emeklilerin maaşlarının her gün biraz daha eridiğini, alım gücünün azaldığını ifade eden Bakır, “Baskılanmış ve nasıl saptandığı sır gibi saklanan Türkiye İstatistik Kurumu verileri ile bizlere sadaka gibi bir maaş reva görülüyor. Oysa biz emekliler 2002 yılına kadar olan dönemde asgari ücretin yüzde 40 kadar fazlası maaş alıyorduk. Bugün ise asgari ücretin yarısına yakın maaş almaktayız” diye konuştu.
 
TALEPLER 
 
Türkiye de 17 milyon civarında emeklinin olduğunu söyleyen Bakır, şu talepleri sıraladı: "Toplumsal barışın her alanda egemen kılınmasını, yargı bağımsızlığını, bir hukuk devleti olmanın gereği olarak sağlanmasını, toplumsal sorunların taraflar arasında müzakere ve diyalogla çözümünün esas alınmasını, yeterli miktarda insanca yaşayabilecek maaş verilmesini, sağlıkta katkı paylarının kaldırılmasını, 3600 ek göstergenin şartları uygun olan herkese verilmesini, çalışanların ve emeklilerin hakkı olan intibak yasasının hemen çıkarılmasını talep ediyoruz.”
 
Açıklama alkışlarla son buldu.
 
İZMİR 
 
Toplumsal Özgürlük Partisi(TÖP), 2026 bütçesine tepki göstermek amacıyla Karşıyaka İzban'dan Karşıyaka Çarşı girişine yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşte "Bütçede adalet yoksa mücadele vardır" pankartı açıldı. "Bütçede çocuklar yoksa mücadele vardır", "Bütçede kadınlar yoksa mücadele vardır" dövizlerinin taşındığı yürüyüşte sık sık "İnsanca bir yaşam istiyoruz", "Artık yeter devir değişsin" ve "Asgari değil insanca yaşam" sloganları atıldı. Yürüyüşün sonunda Toplumsal Özgürlük Partisi İzmir İl Sözcüsü ve MYK üyesi Erkan Gökber ve MYK üyesi Didar Gül söz aldı.
 
Ülkenin bütçesini emekçiler olarak oluşturduklarını belirten Gökber, "Bizim vergilerimizden kesilen bütçeden oluşuyor bu bütçe. Büyük holdingler, sermaye, uluslar arası finans kurumları bu ülkede bütçeye bir kuruş vergi vermiyor. Onlara vergi afları, teşvikler faizsiz krediler peşkeş çekilirken ülkenin bütçesini bizden topladıkları vergilerle oluşturuyorlar. Zengini daha zengin yoksulu daha yoksul yapan uygulamaya 2026 yılında da devam edilecek. Bizim emeğimizi daha değersizleştirerek, bizim ekmeğimizi daha ufaltarak onlar daha da zenginleşmek istiyorlar. Sağlığı daha paralı nasıl getirebiliriz bunu tartışıyorlar. Eğitimi daha pahalı nasıl getirebiliriz bunu bu bütçede bize dayatmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
 
'BÜTÇEDE KADINLAR YOK'
 
Sonrasında söz alan Didar Gül, bütçede kadınlar, çocuklar, gençler ve emekçiler yoksa adaletin de olmayacağını vurguladı. Kadınlara bütçeden pay yerine daha fazla sömürü olduğunu kaydeden Didar Gül, "Kadınları aileden ibaret gören bir siyasi iktidar ile karşı karşıyayız. Ailenin güçlendirilmesine harcanan bütçe ile kadınların güçlendirilmesine harcana bütçe arasında dağlar kadar fark var. AKP-MHP iktidarının uzunca bir süredir kadınlara vaad ettiği tek şey erkek cinayeti ve şiddet. Kadınlara, sığınma evlerine bütçe yok. Kadınların korunması için bütçe yok. Çocuk bakımına, yaşlı bakımına ve emeğe bütçe yok ama sarmayaye bütçe var. Bu sene toplam 433 tane kadın katledildi. Bu ülkede neredeyse günde 3 kadın öldürülüyor. Bırakın kadınları koruyacak yasaları, bırakın kadınlara uygulanan şiddet karşısında caydırıcı cezaları adeta erkek şiddetinin sırtı sıvazlanıyor ve cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Kadınların güçlendirilmesine ayrılan bütçe sadece 51 kuruş, bu bütçe ile hangi kadını güçlendireceksiniz diye soruyoruz" diye konuştu.